Tiyatro Bazen De "Kal Gelmek" Demektir

Dünya Tiyatro Günü olan bu özel güne dair birkaç anım daha var. Onlara geçmeden önce Tiyatro emekçisi Köksal ENGÜR'ün bu günde yaşama veda etmesinin üzüntüsünü hissettiğimi belirteyim. 
Bir insanı yitirmek, doğanın kaçınılmaz döngüsüdür. Fakat üzüntümüzü daha da


1995'te Oktay ARAYICI'nın "Nafile DÜNYA" adlı oyununu sahneliyoruz. Benim ilk sahneye çıkış oyunum. Prova saatleri dışında, boş kaldığım her anı değerlendirerek okumalarımı yapmışım. Rolümün ezberini hatasız tamamlamışım. Oyunu haftada 2-3 defa sahneliyorduk. Belirli bir sayıda sahnelemek zorunluluğumuz olduğundan sezon finali tarihi yaklaşmakta. 

İşte o son sahnelediğimiz bir defasında, karşımda diyalogda olduğum kişi ile olan sahnemizdeyiz. İlk anda her şey yolunda, karşılıklı diyaloglar ezberimize göre gidiyordu. Fakat ne olduysa diyaloğumuzun sonuna doğru oldu. Karşımdaki kişi kendisinin ve benim repliğimiz dışında bir cümle kullandı. Bunu beklemiyordum.

"Nafile Dünya" (1995)

Tiyatro Bazen De "Kal Gelmek" Demektir

Dünya Tiyatro Günü olan bu özel güne dair birkaç anım daha var. Onlara geçmeden önce Tiyatro emekçisi Köksal ENGÜR'ün bu günde yaşama veda etmesinin üzüntüsünü hissettiğimi belirteyim. 


Bir insanı yitirmek, doğanın kaçınılmaz döngüsüdür. Fakat üzüntümüzü daha da artıran; aydınlık ve çağdaş hedeflere yürümekte yaşanan aksaklıkların, nitelikli insan gelişimindeki olumsuzluğu daha da tetiklemesidir. Umarım her tür olumsuz gelişmeye karşın, sanatın bilincine varabilen insanların artarak aramıza katıldığını görürüz.

"Nafile Dünya" Oyun Broşürü (1995)
(Kapak Tasarım: Varlam Lali NIKOLADZE & Muammer KOTBAŞ)

Gelelim sahne anılarıma.. 

1995'te Oktay ARAYICI'nın "Nafile DÜNYA" adlı oyununu sahneliyoruz. Benim ilk sahneye çıkış oyunum. Prova saatleri dışında, boş kaldığım her anı değerlendirerek okumalarımı yapmışım. Rolümün ezberini hatasız tamamlamışım. 

Oyunu haftada 2-3 defa sahneliyorduk. Belirli bir sayıda sahnelemek zorunluluğumuz olduğundan artık sezon finali tarihi de yaklaşıyordu. İşte o son sahnelediğimiz bir defasında, karşımdaki rol arkadaşımla sahnemizdeyiz. İlk anda her şey yolunda, karşılıklı diyaloglar ezberimize göre gidiyordu. 

Fakat ne olduysa diyaloğumuzun sonuna doğru oldu. Karşımdaki kişi kendisinin ve benim repliğimizin dışında bir cümle kullandı. Bunu beklemiyordum. Ne karşılık vereceğimi bilemedim.


Profesyonel tiyatrolarda oyuncular birbirlerine, oyunların finallerinde bu tür replik dışı sürprizler yaptığına tanık olmuştum. Ben böyle bir sürprize hazır değildim.. Karşımdaki roldaşım gayet rahat bir halde ve kendini o ana hazırlamış olarak kullanmıştı cümlesini. Ne yapacağımı bilemedim, kalakaldım. Yaygın deyimiyle "kal gelmişti" bana. 

O an sadece roldaşımın gözlerine bakarak, beni içine düşürdüğü bu durumdan yine kendisi çıkarsın diye bekledim. Bu bekleme anları bir kaç saniye içinde yaşansa da, bana o kadar uzun gelmişti ki.. seyircilerin de bu replik boşluğundan meraklandığını, "acaba şimdi ne olacak?" dediklerini düşünüyordum. Arkadaşımın yüzündeki ifade hiç de masum değildi. Sonunda istediği amaca ulaşmış olarak, tekrar replikleri yoluna sokarak kaldığımız yerden oyunu sürdürüp sahnemi tamamladım. Bu arkadaşımın tiyatro deneyimi benden fazlaydı. Onun avantajını kullanmıştı.


Yıllar sonra O'na kal geldi..

Bu olay sonrası yıllarca o arkadaşla bir daha karşılaşmadım, kendisini görmedim. Hakkında bilgi sahibi de değildim. 15 yıl sonra bir gün Ankara'da, Trabzon'la ilgili bir fuarda yanıma biri geldi. Kendini tanıtmadan, biraz ukala biraz da küçümseyen bir tavırla neler yaptığımı vs. sordu. Kendisini tanıyamadığım için, benimle daha ilk anda bu kadar lakayt olmasına tepki olarak ben de ona sert yanıtlar verdim. Kendini tanıtmak yerine benim tarzımda karşılık verince, bu diyaloğu sürdürmenin anlamsızlığı ile çok rencide olmuş olacak ki; beklediği samimiyetle ve yanıtlarla karşılaşmadığı için yüzüme boş boş baktı bir süre. Ardından o şaşkınlıkla yanımdan uzaklaştı.


Kim olduğunu düşünüp bulmaya çalışsam da ancak günler sonra çözebildim. Yıllar önce sahnede benim çakılıp kalmama neden olan rol arkadaşımdı. Yıllar sonra şimdi ben (farkında olmadan) O'nun kalakalmasına neden olmuştum. Yani bu kez O'na "Kal" gelmişti. Böylece ödeştiğimizi düşünerek olayın üzerinde daha fazla durmadım.

Bugünden yaklaşık 30 yıl geriye baktığımda benzeri birçok farklı olayın oyuncuları olmuşuz. Kiminde kandırılmışız kiminde kal gelmiş.. Bazen sokakta bazen bir tiyatro sahnesinde. Ve hepsi de kendimize "deneyim anlamında bir katkıdır" diye düşünerek bir parça daha olgunlaşmak olarak saymışız yaşananları.💖

İlgili Yazılarım:

Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.
Daha yeni Daha eski