Mehmet KAHRAMAN Karikatür Notları (5)

Bana "Karikatürcü olmak istiyorsan İstanbul'a gideceksin, dergilerin kapısında yatacaksın, kapıdan kovulunca pencereden, olmadı bacadan gireceksin" diyen çok oldu. İstanbul'da "kurt" karikatürcü çoktu, benim gibi "tavşan" karikatürcüleri yemek için can atıyorlardı. Korktuk


Günlerden bir gün, yazışmalar yazılmış, nöbet listesi hazırlanmış, ben masaya yayılmış karikatür çiziyorum. Olmayacak bir şey oldu, bölük komutanım yazıhaneye gelip başıma dikilmiş. Onu fark ettiğimde iş işten geçmişti, esas duruşa nasıl geçtim, neler geveledim ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.

E-Postama Galatasaray taraftarı küfürler, tehditler yağdırıyordu. Bir karikatürüm için de tepkiler geldi. Bu sefer bana değil tepkileri gazete yönetimine iletmişlerdi.  Karikatürümün konusu " Kadrolaşma" idi. İç ve dış siyaseti istediğim gibi çiziyordum ancak spor ve belediye işlerini çizemez olmuştum.


"Biz Anadolu'da üreten Karikatürcüler.."

Mehmet KAHRAMAN

Bana "Karikatürcü olmak istiyorsan İstanbul'a gideceksin, dergilerin kapısında yatacaksın, kapıdan kovulunca pencereden, olmadı bacadan gireceksin" diyen çok oldu.
İstanbul'da "kurt" karikatürcü çoktu, benim gibi "tavşan" karikatürcüleri yemek için can atıyorlardı.
Korktuk yenilmemek için İstanbul'a gitmedik.


Hızlı tavşanlardık ancak kaplumbağalar gibi yavaş ve emin adımlarla hedefimize yürüdük.
Biz Anadolu'da üreten Karikatürcüler "Roma'da ikinci olacağıma, Köyümde birinci olurum" felsefesini benimsemiştik.

Lakin çok çalıştık sessiz sakin yaygara yapmadan Roma'da birinci olmayı da başardık.
Aramızda başarılı ve gerçekten sessiz arkadaşlarımız da vardı.
İşte onlardan biri Ebubekir AKYOL. (
Foto-1) O işitme engelliydi söylediklerimi ağzımı okuyarak anlıyor, bana da hiç konuşmadan çok şey anlatıyordu.

Ebediyete göç eden karikatür emekçilerine saygılarımla..

(Foto - 1)
Ebubekir AKYOL, Mehmet KAHRAMAN

"Emredersiniz Komutanım.."

Göç yüzünden eğitim hayatım sona ermişti. Benim, yaşıtlarımdan bir farkım olmalıydı. Gittim 'Baran Daktilo Kursu'na yazıldım. Bilgi bilgidir, 'ne işe yarar ki?' dememeli.

Beş sene sonra on parmak daktilo yazabilmem işe yaradı. Usta birliğim Muş'ta beni bölük yazıcısı yaptılar. Ne yalan söyleyeyim, kantinci kadar olmasa da yazıcı olmak da rahat bir işti.
En azından karikatür çizmek için bol bol zamanım oluyordu.

Günlerden bir gün, yazışmalar yazılmış, nöbet listesi hazırlanmış, ben masaya yayılmış karikatür çiziyorum.


Olmayacak bir şey oldu, bölük komutanım yazıhaneye gelip başıma dikilmiş. Onu fark ettiğimde iş işten geçmişti, esas duruşa nasıl geçtim, neler geveledim ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
- "KAHRAMAN sen karikatür mü çiziyorsun?"
Kem küm ettim.
- "Sana saat 17.00'a kadar süre, karikatürümü çizip masama bırakacaksın!.."
- "Emredersiniz Komutanım!.."
Bu kadar ucuz kurtulduğuma sevinmiştim.

(Foto - 2)
Mehmet KAHRAMAN

Sevinmemeliymişim.
O günden sonra vatani görevim boyunca hiç karikatür çizmedim, çizemedim.
Komutanım beni resmi yazıcılığın yanında bir de gayri resmi bölük ressamı atadı.
Askeri rütbeleri, silahları, araçları olur olmaz haritaları hep bana çizdirdi.
Hele mayın türlerini çizmek imanımı gevretti.

Ama iyi oldu, Bölük Komutanım Kıdemli Yüzbaşı Ali İhsan ÇUHADAROĞLU sayesinde bileğim açıldı, elim paslanmaktan kurtuldu. 


"Vay Anam Vay.."

Mayıs 2006 da emekli oldum. Bundan sonra istediğim şeyleri yapacağım. Para kazansam da kazanmazsam da sadece karikatür çizeceğim.
Karikatür adına neredeyse her şeyi yapmıştım bir tek gazetede günlük karikatürler çizmemiştim.

Cüneyt (ŞENYAVAŞ) kardeşimin teşvikiyle, Murat beyin sayesinde 'Bursa Hayat' gazetesinde karikatür çizmeye başladım.


Düşündüğüm kadar zor bir iş değilmiş, sadece bir karikatür çizmek için tüm günüm heba oluyordu. Hayatımda hiç olmadığı kadar gazete okuyor televizyon seyrediyordum.
Karikatürlerimi gazetenin yayın politikasını göz önüne alarak çiziyordum.
Belki de bu yüzden biri hariç karikatürlerime sansür uygulanmadı.

Genelde yerel sorunları çizsem de, hükümeti ve başbakanı da çiziyordum. (Foto-3) Okurdan tık çıkmıyor, karikatürlerim baş sayfada yayımlanıyordu görmemek mümkün değil. Ya gazete okunmuyor, ya okur karikatürden anlamıyor ya da ben çok yumuşak çiziyordum.
Pazar çizdiğim spor karikatürleri Pazartesi gazetede yer alıyordu. O hafta Bursaspor Galatasaray'ı yenmişti ben de bunu çizmiştim.

(Foto - 3)
(Çizgi: Mehmet KAHRAMAN)

Vay Anam Vay..
E-Postama Galatasaray taraftarı küfürler, tehditler yağdırıyordu.
Bir karikatürüm için de tepkiler geldi. Bu sefer bana değil tepkileri gazete yönetimine iletmişlerdi. Karikatürümün konusu " Kadrolaşma" idi.
İç ve dış siyaseti istediğim gibi çiziyordum ancak spor ve belediye işlerini çizemez olmuştum. 


Bunlar 10 sene önce oldu. Akıllı karikatürcü en sert eleştirilerini ince bir espriyle yumuşak bir şekilde de verebilir.
Ancak baskıya boyun eğmez.
Bastım istifayı gazeteden ayrıldım.
Bir kapı kapanınca başka bir kapı açılır, siz geçmek isteyin yeter. (Kaynak: Mehmet KAHRAMAN / Facebook - 2018)
Daha yeni Daha eski