Hem yurtiçi hem de yurt dışı yarışma organizasyonları kazalara neden olmaktadır. Bunu nereden anlıyoruz? Özellikle sosyal medyada çizerlerin serzeniş ve şikayetlerinden. "Bir dokun, bin ah işit!" sözü çizerlerin bu tür hayal kırıklıklarında anlamını buluyor.
"Amalia RODRIGUES" (Çizgi: Walter TOSCANO, Peru) |
Muammer KOTBAŞ
Ulusal ve Uluslararası karikatür yarışmalarını (1981'den beri) 42 yıldır takip ederim, katılmaya çalışırım. Aynı durumdaki çizer dostların da kabul edeceği üzere, düzenlenen karikatür yarışmaları hakkında çok şey yazabiliriz. Yaşanan olumlu olumsuz her gelişme çizerleri donanımlı deneyim sahibi yapmıştır.
Yarışmaların mantığı bellidir. Sanatçının üretimine, sanata ve düzenleyen organizasyonun amacına katkı sağlamasıdır. Hazırlanan ve uyulması istenen koşullar listesi bir anlamda yarışma taraflarının karşılıklı antlaşması niteliğindeki yarı resmi prosedürdür.
İşleyişin sıralamasının da biliniyor ve basit olmasıdır. Organizasyon yarışma duyurusunu yapar, çizerler hazırlığını yapar, eserler gönderilir, jüri değerlendirmeyi yapar. Ardından kazananları davet, ödül töreni, sergi açılışı.. kapanış!..
Fakat ne yazık ki izlenecek bu basit yolda hem yurtiçi hem de yurt dışı yarışma organizasyonları kazalara neden olmaktadır. Bunu nereden anlıyoruz? Özellikle sosyal medyada çizerlerin serzeniş ve şikayetlerinden. "Bir dokun, bin ah işit!" sözü çizerlerin bu tür hayal kırıklıklarında anlamını buluyor.
Gördüğüm kadarıyla verilmeyen ödüller, önemli yarışmaların önemli ödüllerinden.. Verilmeyiş nedenlerini bilemiyoruz. Ödüllerini alamamış olanlara da yeterli açıklama yapılmamış gözüküyor. Birkaç yıldır sonuç almayı bekleyen çizerler var. Örneğin Perulu sanatçı Walter TOSCANO, Suudi Arabistan'dan Ameen ALHABARAH, Hindistan'dan Venugopal GALISETTY, Portekiz'den Paulo José Barbosa PINTO ve Azerbaycan'dan Seyran CAFERLI gibi..
Daha birçok isim vardır mutlaka.. Ya da daha önce bu sorunları yaşamış fakat bir süre sonra bir şekilde ödülüne kavuşmuş olanlar vardır.
İşleyişin aksamasında taraflardan herhangi birinin ihmalinin rolü olsa da, burada asıl değindiğim konu, organizasyondan kaynaklanan ve çizerin uğradığı haksızlıktır, çözümsüzlüğüdür. Bu aynı zamanda çizer açısından kayıpları anlamına da gelir. Nakit kaybı, moral motivasyon kaybı gibi.. Organizasyonlar; duyuruyu yaptıkları andan başlayarak yarışmanın tüm etkinliklerinin sona ereceği finale kadarki süreyle ilgili güvenceyi çizerlere verebilmeliler.
Habersiz sergiler..
Olayın bir de gözden kaçan, üzerinde pek de durmadığımız bir yanı daha var. Hemen hemen bütün yarışmaların sonrasında mutlaka sergiler düzenleniyor. Eseri sergiye seçilen çizer bunu biliyor ancak serginin açıldığı ile ilgili pek çok bilgi, fotoğraf ve etkileşimden habersiz kalıyor.
Seyran CAFERLI de işin bu yanına dikkati çekerek bir yorum yapmıştı Facebook sayfasında.. Yerinde ve doğru bir değerlendirme olmuş..
"Farklı ülkelerde birçok uluslararası karikatür sergisi düzenlenmekte ve eserleri e-posta adreslerine gönderilerek düzenlenmektedir. Ancak normal fotoğraf yayınlamıyorlar ve eserleri sergilenenlere fotoğraf göndermiyorlar.
Sergilerin bir karikatürcüye ne faydası var bilmiyorum."
Çizerlerin bilgisinden uzak bu etkinliklerin çizere bir faydası olmadığına vurgu yapmış CAFERLI. Bir etkileşim olmadığından, elimize ulaşan bir albüm kadar faydalı da olamıyor çizerlere bu sergiler..
Umarız bu ayrıntılar anlamına uygun değerlendirilir ve gereksiz zaman kayıpları ile moral bozukluklarına neden olunmaz!.. 💖
-------------------
İlgili aramalar: