Semt Pazarında Karalahana Dolması İsteyen Satıcı

"Pazarda.."
(Foto: Muammer KOTBAŞ - 29.09.2022)


2021'in sonbaharı... Valide ile alışveriş için semt pazarındayız. Has bir Karadenizli olarak ilk aradığı sebze Karalahana. Bir süre gezinip, tezgahın birinde buluyoruz. Bağı 10 TL. oldukça pahalı. Yine de almakta kararlıyız. 

Espriler, gülmeler derken haftaya dolma getirmek üzere söz verip pazar alışverişimizi sürdürüyoruz.. Satıcının uyanıklık ederek böyle bir sipariş vermesi, onun için basit ve ustaca bir işken, bizim için "hayır" diyemeyerek ilk kez karşılaştığımız bu durum için "Neyse, olsun bakalım. Biz yine de O'nun doğru söylediğini varsayalım ve isteğini yerine getirelim." diyerek iyilik yapmanın dayanılmaz hafifliğine koyverdik kendimizi.

(Pazar Notları - 32. Bölüm)

2021'in sonbaharı... Valide ile alışveriş için semt pazarındayız. Has bir Karadenizli olarak ilk aradığı sebze Karalahana. Bir süre gezinip, tezgahın birinde buluyoruz. Bağı 10 TL. oldukça pahalı. Yine de almakta kararlıyız. 

Satıcı abartılı samimiyet gösterisiyle, satışı garantilemek amacında. Derken kişisel konularla da sohbet oluşturunca zorunlu bir samimiyet gelişiyor. Dört bağ Karalahana alıyoruz. Satıcı fazladan iki tane daha çantamıza koyarken;
- "Anneciğim, bunları da veriyorum, haftaya bana dolma (sarma) yap getir. Bizim hanım yapmasını bilmiyor."


Espriler, gülmeler derken haftaya dolma getirmek üzere satıcıya söz verip ayrılıyor, pazar alışverişimizi sürdürüyoruz.. Satıcının uyanıklık ederek böyle bir sipariş vermesi, onun için basit ve ustaca bir iş olsa da, bizim için "hayır" diyemeyerek ilk kez karşılaştığımız bu durum için "Neyse, olsun bakalım. Biz yine de O'nun doğru söylediğini varsayalım ve isteğini yerine getirelim." diyerek iyilik yapmanın dayanılmaz hafifliğine koyverdik kendimizi.

(Taslak İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ - 07.02.2023)

Bir hafta sonra karalahana dolmasını hazırlayıp sıcak sıcak satıcıya ulaştırdık. Çok sevindi. Bizi daha çok sevdi. Neden sevmesin!.. Hem satış yapmış hem de karalahana sarmasını ucuza getirtmişti.. O, dolmaları afiyetle yerken biz haftalık alışverişimizi sürdürdük.

İki ay sonra yine aynı istek..

Aradan yaklaşık 2 ay geçti. Yine karalahana satın almak üzere aynı satıcının tezgahına gittik. İki ay önceki durum yine tekrarlandı. Biz lahanaları satın aldık, satıcı fazladan 2 bağ daha ilave ederek yine dolma istediğini belirtti. Bu kez isteğini gönülsüz olarak kabul ettik, ancak pek belli etmedik. 

Çünkü et ve kıyma fiyatları 2 ay öncesine göre çok yükselmişti. Kendimiz için alamazken satıcı için harcama yapmak pek mantıklı değildi. Oradan ayrıldık ve satıcıya "hayır" diyemediğimiz için kendimize kızdık.


İşte o gün kendimize kızmakta haklıydık. Et fiyatlarının önlenemeyen artışı, pazardaki dolmasever satıcıyı düşünmemizi gölgede bırakıyordu. Güncel gerçeğin bu boyutlara gelmesi dostlukları ve diyalogları derinden etkilemişti. 

Ve ne yazık ki olumsuz ekonomik gelişmeler yüzünden biz, 1,5 yıldır semt pazarına gitsek de, o satıcının yakınından dahi geçmedik, geçmiyoruz. 

İkinci kez istediği dolmaları yapmadığımız gibi bize verdiği fazladan iki bağ lahanayı da iç ettik. Eşit olmasa da bir anlamda ödeşmiş olduk. 

"Pazar Alışverişi"
(Foto: Muammer KOTBAŞ- 22.09.2022)

Ekonomi böyle bir şey işte. Geçen hafta anlattığım bir kilo et hikayesi de günümüze tanıklık eden bir belge niteliğindeydi.

Yaşam bir döngüdür. Bu süreklilikte hiç bir şey aynı şekilde sonsuz değildir. Yani sürekli değişim vardır ya da değişimdir sürekli yaşanan. O nedenle "belge", "belgesel" diyoruz bir konu bir dönem anlatımlarına.. Ekonomilerde de ortaya çıkan gel-git'ler, çağının tanıklığına altyapı oluşturan malzemelerdir.

Haftaya yine ekonomiden devam edeceğim ve bir avukatın yaşadıklarını anlatacağım. 
Esenlikler 💖

İlgili yazı:

 

Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.
Daha yeni Daha eski