Fakat şimdi durum çok daha değişik.. çok daha vahim.. çok daha tehlikeli, hastalıklı ve korkunç.. Yani tam anlamıyla artık karikatür sanatında da yok edici virüs var. Bunun ilk örneğine geçtiğimiz yıl Ekim ayında tanık olmuştuk. Karikatürcüler Aşkın AYRANCIOĞLU, Erhan Yaşar BABALIK ve Altan ÖZESKİCİ imzasıyla yayımlanan "Karikatür Kamuoyuna" başlıklı yazıda adı geçen bir kişiydi.
İsminin gerçek mi sahte mi olduğu bilinmiyor. Bu ilginç kişilik, yerli yabancı bir çok karikatürcünün karikatürünü kopya etmeyi geçtik, sadece imzaları silip kullandığı örnekleri gördük. Üstelik bu yöntemle, dikkatsiz jürilerin de zaafından yararlanarak ödüller de almış.
(Kaynak: Facebook)
Muammer KOTBAŞ
1918 ile 1920 yılları arasında adı "İspanyol Gribi" olarak bildiğimiz bir H1N1 virüsünün neden olduğu ölümcül bir grip salgını yaşanmıştı. O yıllarda; koşulların da yeterince gelişmemiş olmasından kaynaklı, 500 milyondan fazla kişiye bulaşmış ve 18 ay içinde elli (50) milyon dolayında insanın ölümüne neden olmuştu. Böylece insanlık tarihinin bilinen en büyük salgınlarından biri oldu.
1918 ile 1920 yılları arasında adı "İspanyol Gribi" olarak bildiğimiz bir H1N1 virüsünün neden olduğu ölümcül bir grip salgını yaşanmıştı. O yıllarda; koşulların da yeterince gelişmemiş olmasından kaynaklı, 500 milyondan fazla kişiye bulaşmış ve 18 ay içinde elli (50) milyon dolayında insanın ölümüne neden olmuştu. Böylece insanlık tarihinin bilinen en büyük salgınlarından biri oldu.
İspanyol gribi salgınından 100 yıl sonra günümüz insanlığı kısa adı COVID-19 olan Coronavirus adlı bir virüsle karşılaştı. Karantinalar, önlemler, yasaklar, tedaviler vs.. ard arda geldi.
Gözle görülmeyen virüs..
2019'un Aralık ayından şu ana kadar devam eden bir risk altındayız. Aşılar henüz tam anlamıyla kesinleşmiş değil. Yüz yıl öncesine göre bilim, teknoloji, tıp gelişmesine rağmen, son iki yılda COVİD'den Türkiye'de ölümlerin sayısı 100 bini geçti. Dünya genelinde ise bu sayı 6,5 milyona ulaştı.
Bütün bu yıkıma neden olan şey, gözle göremediğimiz bir virüs.. Virüsün özellikleri; canlı hücreleri enfekte edebiliyor olması. Hayvanlardan ve bitkilerden, bakterilerin ve arkelerin de içinde bulunduğu mikroorganizmalara kadar her türlü canlı şekillerine bulaşabilirler.
Durum böyle olunca, insanlığın virüslerle sınavı, mücadelesi tıp alanında her zaman olacaktır. İlaç ve aşılar geliştirildikçe virüsün her tür orandaki yıkımı engellenecektir. Burada komplo teorilerini ayrı tuttum. Yani virüsün yapay olarak laboratuvarlarda bilinçli olarak üretildiğine dair söylentileri. Az da olsa bu olasılık var denilebilir. Tümden yok sayamayız.
Şimdi gelelim karikatür sanatımızla bağlantısına..
İspanyol gribinin, COVID'in, virüsün, komplo teorilerinin karikatür sanatımızla ne ilgisi var?
Var.. Hem de çok var.. Diyelim ki, mahallenize geceleri hırsızlar dadanıyor, evleri soyuyorlar ve yakalanamıyorlar. İşte onlar, örneğin birer virüstür. Ne yaparsınız bu durum karşısında? Önce kendi alabileceğiniz önlemleri alırsınız ve kolluk kuvvetleri ile bağlantıya geçersiniz. Hırsızlar profesyonel ise sizi çok uğraştırırlar, kolay kolay yakalanmazlar. Bazıları yakalansa dahi, diğerleri aynı işi yapmayı sürdürürler. Korkusuzca, cesaretle, her şeyi göze alarak..
Son yıllarda karikatürde de; tıpkı mahalleye dadanan hırsızlar gibi birileri, işini kendi kulvarında sakince sürdüren karikatürcülerin eserlerine dadandı.. musallat oldu.. Sadece Türkiye'de değil tabi. Bütün dünya karikatürcülerini etkileyen ve bekleyen tehlike haline dönüştü.
(Daha önce bu konuyla ilgili yazdığım "Karikatür Tetikçileri" yazımı okuyabilirsiniz. )
Karikatürde benzerlik, çalıntı, kopya gibi kritik konular üzerine örnekleri zaman zaman yaşadık, tanık olduk. Bazıları farkında olmadan benzer olmasıyla bazıları esinlenme-etkilenme ile gündeme geldi. Ancak en kötüsü çalıntı-kopya olanlarıydı ve bu affedilemez bir durumdu. Bu nedenle çizerlerin çoğunluğu bu konularda daha dikkatli olmaya gayret göstermiştir.
Şimdi durum çok daha tehlikeli ve korkutucu..
Fakat şimdi durum çok daha değişik.. çok daha vahim.. çok daha tehlikeli, hastalıklı ve korkunç.. Yani tam anlamıyla artık karikatür sanatında da yok edici virüs var. Bunun ilk örneğine geçtiğimiz yıl Ekim ayında tanık olmuştuk. Karikatürcüler Aşkın AYRANCIOĞLU, Erhan Yaşar BABALIK ve Altan ÖZESKİCİ imzasıyla yayımlanan "Karikatür Kamuoyuna" başlıklı yazıda adı geçen bir kişiydi. İsminin gerçek mi sahte mi olduğu bilinmiyor. Bu ilginç kişilik, yerli yabancı bir çok karikatürcünün karikatürünü kopya etmeyi geçtik, sadece imzaları silip kullandığı örnekleri gördük. Üstelik bu yöntemle, dikkatsiz jürilerin de zaafından yararlanarak ödüller de almış.
Böylesi bir sahtecilik önlenemediği sürece büyük bir tehlike oluşturmaya devam edecektir.
Mohammad SABAANEH karikatürü (üstte) (Kaynak: Facebook) |
Şimdi bir benzeri ve daha tehlikelisi görüldü..
Karikatür dünyası bu olayla sarsılmışken, şimdi bir benzeri ve daha tehlikelisi görüldü. Şimdilik ben iki örneğe rastlayabildim. Azerbaycanlı karikatürcü Seyran CAFERLI ile Ürdünlü karikatürcü Mohammad SABAANEH'in başına gelenler, bize pes dedirtti. İşte yazının başında sözünü ettiğim canlı hücrelerde yaşayan virüsün tehlikesi gibi, karikatür sanatındaki bu sahtecilikle işgüzarlık yapanlar da tıpkı birer virüs gibi aynı tehlikeyi arz ediyor.
Olayı öğrenen karikatür sahipleri ve diğer karikatürcüler şaşkın! Kim olduğu şimdilik bilinmeyen, "@DEMIC" imzasını kullanan bu hastalıklı kişilik, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi, çizerlerin eserlerini birebir kopyalayıp çizip, üstüne bir de kompozisyon içinde bulunan ve esere anlam katan çizgi, tarama, renk, eşya, mimik, vücut dili.. gibi unsurları, sözde beğenmeyip (!) kendince müdahalelerde bulunarak (kendine göre) daha güzelleştirmesi söz konusu.
Espriler özünden koparılıyor..
Yukarıdaki örnek karikatürlerin orijinallerindeki espride başat konu yoksulluk iken, hastalıklı kişilik kopyalarında o yoksulluğu ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla esprinin de bir anlamı kalmıyor. CAFERLI'nin karikatüründeki yoksulluğun o kasvetli ağır havası, kopyada yok. Sandalye, masa örtüsü, kapı, lamba, mutfak eşyası, giysiler.. hepsi yenilenmiş ya da kaldırılmış.. Boya badana yapılmış, o iç karartan oda, refah bir odaya dönüşmüş ama aile yine yoksul..
Mohammad SABAANEH'in karikatüründe de benzer saldırıyı yapmış saldırgan. Ev ortamı iç açıcı hale getirilmiş, elbiseler yenilenmiş, duvara pencere eklenmiş, yer döşemeleri halledilmiş ve diğer karikatürdeki gibi boya işi de unutulmamış. Adam sanki iç dekorasyon elemanı.. Görsel her şeye müdahale ederken, o karikatürü karikatür yapan ana espri omurgasını değiştirmediği için espri yarım bırakılıyor. Bir anlamda kuş gene kuş fakat uçamıyor çünkü kanatları koparılmış..
Virüsün varyantı..
Belki de sosyopat diyebileceğimiz bu kişi bunları bilmeden yapıyorsa "bu virüslü bir kişiliktir" deriz.. Bilinçli yapıyorsa o zaman da "virüsün varyantı" diyebiliriz. Her iki durumda da hastalık tehlikesi yanı başımızda demektir.
1979 yılından bu yana karikatürün içinde biri olarak, 43 yıldır düşünsem aklıma gelmeyecek konular bunlar. Bundan böyle yine tıpkı virüsten kaynaklı pandemide olduğu gibi, karikatürcüler ve jüriler, hastalıklı kişilere karşı önlemler alarak, kendilerini izole etmeli, karantinaya almalılar. Konunun sıkı takipçisi olmalı, yasal yoları kullanarak benzer kişiliklerin ortaya çıkmasına engel olmalılar. Virüse karşı aşı!..
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.