'Yaratıcı Başarılar Tüm Zihni Bir Noktada Toplamaya Dayanır'


(...) "Yaratıcı başarılar tüm zihni bir noktada toplamaya dayanır." ("Duygusal Zeka" s-122)


(Foto: Muammer KOTBAŞ, 2 Ekim 2016)
"Şiir yazmak isteyen / 
Şiir ülkesine gitmeli / 
Şiiri anlamak isteyen / 
Şairin ülkesine gitmeli." 
(Goethe)

"Ustanın sanatı ve kalitesi değişiklik gösterir belki, ama tasvir edilenler hep aynıdır. (Kilise Tasvirleri) kilisenin egemenliğine, hiyerarşisine ve katı inançlarına uymak zorunda olan sanatçının, özel dünyasını yansıtma olanağı oldukça kısıtlıdır."  
(Gündüz VASSAF, 'Cehenneme Övgü' kitabından)

"Bence bir sanatçının topluma karşı yüklenmesi gereken en önemli görev, toplumu sürüleştiren her türlü hazır fikirlere, tabulara, tartışmasız kabul edilmesi istenen inançlara, ortak çıkar düşüncelerine ve kolay çözüm önerilerine karşı çıkması, kuşkucu olması, insanlara, olaylara, ve toplumsal gelişmelere bu gözle bakmasıdır." 
(Erhan BENER, 15.06.1995, Cumhuriyet Kitap Eki, sayı:78, s,7)

◾  

"Ressamlar her şeyden önce resim yapmak istemelidir. Eğer sanatçı tuvalinin önünde bunu kaça satacağını ya da eleştirenlerin neler söyleyeceğini düşünüyorsa, özgün tarzlar deneyemez. Yaratıcı başarılar tüm zihni bir noktada toplamaya dayanır." 
("Duygusal Zeka" s-122)

Heykeltraş Michoelangelo'ya sormuşlar: 
- "Heykellerini nasıl yapıyorsun?" 
- "Taşın fazlasını atıyorum; geriye heykel kalıyor."

Ressamlar fırçalarıyla, 

Yazarlar kalemleriyle düşünürler. 

Hatipler ayakta ve kürsüde konuşurken düşünürler. 

İnsanlar başka şekillerde düşünürler.

Mozart; yürürken, özellikle ormanda gezerken düşünür ve kompoza edermiş

Schiller; ayaklarını soğuk suya sokarak düşünür, şiirlerini yazarmış.

Rossini yatakta beste yaparmış. Rüyalarında beste yapan bestekarlar da vardır.

1923 yılında Fredrich Grant BAUTING adında bir Kanadalı doktor bir gece uyanıyor ve sürekli yanında bulundurduğu kağıdın üzerine şu satırları yazıyor: "Köpeğin pankreasını al, dejeneresansı için 6-8 hafta bekle, sonra çöküntüyü çöz!.."
Sabahleyin kalktığında masanın üzerinde, gece uyku haliyle yazdığı kağıdı buluyor, laboratuvara koşuyor, bir süre sonra şeker hastalığı için kullanılan İnsülin'i bulmuş oluyor...

"Zaten okumak yazarın harflerle anlattığı şeyleri aklın sessiz sinemasında bir bir resimlendirmekten başka nedir ki?" 
(Orhan PAMUK, 'Kara Kitap', s-250)


Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından hazırlanmıştır.
Daha yeni Daha eski