Genelde sanatla iç içe olanlar, özelde ise karikatür çizerlerinin her zaman kağıtla ilişkileri olmuştur, uzunca bir süre daha da olmaya devam edecektir.
Muammer KOTBAŞ
Sadece karikatürcüler ve sanatçılar mı? Tabi ki hayır. Yaşamın bir çok alanında kağıt kullanımı oldukça geniş bir yer tutmaktadır.
Bu nedenle, genel anlamda kağıdın yaşamımızdaki yeri yadsınamaz. Bu konu benim için ayrıcalıklı ve hassasiyet taşıyan bir öneme sahiptir. Daha önce kağıt konusunda neler yaptığımı ve her tür kağıdı nasıl değerlendirdiğimi anlattığım uzunca bir yazı yazmıştım.
Benim bu kağıt duyarlığımı bilen tanıdık, tanımadık, yakın akraba, arkadaş ve dostlar kullanılmış fakat belirli yüzeylerinin halâ kullanılabileceği türden olan her çeşit kağıdı bulduklarında mutlaka bana ulaştırırlar. Çünkü onlar da konunun ne kadar önemli olduğunun farkındadırlar.
Geçtiğimiz günlerde böyle bir gelişme oldu. Bizim aile fertleri, evimize yakın çöp konteynerinin yanına bırakılmış (35cm x 50cm) ebatlarında, biri mavi plastik kapaklı diğeri manzarası olan karton kapaklı iki adet resim defterini görüp-alıp bana getirdiler.
Defterlerin büyük bölümü boş..
Sayfaları incelediğimde gördüm ki, ortaokul öğrencisine ait olduğunu tahmin ettiğim çizimler yer alıyor. Nedense her iki defter sayfaları da fazlasıyla hoyratça kullanılmıştı. Çoğu sayfa kurşunkalemle çalakalem karalanmıştı. Sadece iki sayfada tam sayfa boyanmış resme rastladım. Bir kaç tane de kurşunkalemle oluşturulmuş çizim vardı. Kısacası defterlerin büyük bölümünün boş beyaz kağıt olarak duruyor olması benim iştahımı(!) açıyordu.
Tüm sayfaları ayrıntılı inceledikten sonra, elime makası alarak ayrıştırma aşamasına geçtim. Tamamını elden geçirip, kullanılabilecek yüzeylere sahip farklı boyutlarda epeyce kağıt elde ettim.
Bu kesme/ayrıştırma işlemiyle uğraşırken, bir yandan da o defterlerin eski sahibi öğrenciyi düşünüyordum. Az da olsa merak ediliyor. Resmi sevmedi mi acaba? Bu yüzden resim dersleri onun için en sıkıcı ders miydi? Belki de, çizmek için uğraştığı fakat bir türlü başaramadığı perspektif, anatomi ve nesnelerden oluşan kompozisyonları kuramadığı için resimden, çizimden, sanattan nefret etmiş midir?
Sanattan kopmak, eksik yaşamak demektir..
Umarım sanata ve çizime yabancılaşmamıştır. Sanattan kopmak demek, eksik yaşamak demektir. O defterleri çöpe atmak yerine keşke benim gibi o da kendi için yeniden kullanıma kazandırsaydı. Çünkü o defterleri çöpe atan, daha bir çok benzeri eşya ya da kağıdı, doğayı düşünmeden yine çöpe atacaktır. Üstelik benim gibi bu konuda duyarlı olan birinin eline de geçme olasılığının da pek fazla olduğunu sanmıyorum.
Şimdilik bu iki defterin bir bölümünü kurtararak iki denizyıldızını denize kavuşturdum sayıyorum. O defterlerin sahibi bütün bunlardan ve gelişmelerden habersiz olarak kendi olağan yaşamını sürdürürken, ben kıyıdaki yeni denizyıldızlarını denize göndermenin telaşında olacağım!.. 💖