Yıllar önce Aziz NESİN'den duyduğum bir cümle, benim hayatımda dönüm noktası olmuştur. Özetle şuna vurgu yapıyordu usta yazar; "Ben" diyordu, "yediğim pilavın tek bir pirincini dahi, çöpe gitmesin diye tabakta bırakmıyorum. O anda Afrika'daki aç çocukları düşünüyorum!"
Afrika'nın aç çocukları için binlerce kilometre uzaklıkta, bir tek kişinin iyi niyetle yapabileceği başka ne olabilir ki?
1- Sırada bekleyen tek tarafı kullanılmış kağıtlar. 2- Küçük bloknot oluşturulmuş örnek, 3- Çizim karalama için büyük boy bloknot. |
Kağıt geçmişten bu güne hayatın her alanında kullanılmış bir madde. Günümüzde dijital gelişmeler devreye girdiği için etki alanı azalmış gibi görünse de, doğa açısından hayatımızdaki önemi sürmektedir.
Doğadaki kaynaklar mademki sınırlı, o halde en ekonomik şekilde nasıl bir kullanım biçimi geliştirmeli ve uygulamalıyız? Gelişmiş toplumlar bu tür konularda daima alternatif çalışmalar yapmakta ve yenilikleri insanlığa sunmaktalar.
Yerini dolduracak bir buluş yapılana kadar da kağıt bir süre daha bizimle birlikte olacak.
Benim aktaracaklarım araştırma ya da buluş gibi iddialı şeyler değil. Ancak değerli sayılabilecek ölçüde.
Yani kağıdı ekonomik kullanmak ve dünyamıza küçük bir iyilik yapmak anlamında. Sanatın içinde yoğrulan insandan da bu duyarlık öncelikle beklenir. Hatta bunu ilke haline getirmek daha da saygın bir davranış biçimidir. Her sanatçı; kumsaldaki denizyıldızlarını denize atan kişi olmalıdır. Umut vermelidir.
Pirinç tanesi..
Yıllar önce Aziz NESİN'den duyduğum bir cümle, benim hayatımda dönüm noktası olmuştur. Özetle şuna vurgu yapıyordu usta yazar; "Ben" diyordu, "yediğim pilavın tek bir pirincini dahi, çöpe gitmesin diye tabakta bırakmıyorum. O anda Afrika'daki aç çocukları düşünüyorum!"
Afrika'nın aç çocukları için binlerce kilometre uzaklıkta, bir tek kişinin iyi niyetle yapabileceği başka ne olabilir ki?
Bu cümle benim yaşamımda öylesine yer etti ki, sadece pilavın pirinci değil, kullandığım her şeyde kendini gösterdi. Karikatürcü için kağıt önemlidir. Benim de ilk üzerinde durduğum konu bu olmuştur. O günden sonra hiç bir kağıdı tam kullanmadan çöpe atmadım, atamadım.
Takvim yapraklarının arkasına karikatür..
Karikatür çizmeye başladığım ilk yıllarda çeşitli dergi ve gazetelere de karikatür gönderiyordum. Kuşe kağıttan oluşan takvim sayfalarının arka yüzlerine çizdiğim karikatürleri o dönemin karikatüre sayfalarında yer veren Bulvar Gazetesine de gönderiyordum. Bir kaç kez gönderdikten sonra, yayımlanan bir karikatürüme çizgi ile ilgili değil, takvim yaprağı ile ilgili eleştiri yapılmıştı. Sayfa yönetmenini şu an hatırlamıyorum kimdi diye.. Yazılan eleştiri şuydu: "Takvimin arkasına çizmesen daha iyi olacak. Başarılar."
Bu beni, kullanılmış kağıt konusunda hiç bir zaman yıldırmadı.
Sigara içtiğim yıllarda (20 yıl oldu bırakalı..) bitmiş sigara paketlerimin dışındaki jelatini hariç, diğer bir yüzü gümüş parlaklığında ve öteki yüzü saf beyaz kağıdı ile ambalajın marka ismi yazan dış kağıdını saklardım. Her iki kağıdı, boş taraflarına not almak için kullanırdım.
Zamanla bu uygulamamı görenler şaşırıyordu. "Güzel bir davranış. Hiç böyle düşünmemiştik!" vs. diyerek dikkatleri çekilmiş oluyordu. Hatta sigara içenlerin bitmiş paketlerini atmalarına engel olup, onlardan istiyordum. Bunu her ortamda yapmaya başladım. Bu kıvama gelince insan durduramıyor da kendini.
TV'de ters not kağıtları..
Olayı daha da ileri boyutlara taşımıştım. Yerel bir televizyon kanalında programlar yapmaya başladığımda ilk işim, program sunarken kağıt konusunda dolaylı mesajlar vermek oldu. TV'lerde sunucuların elinde tuttuğu not aldıkları ve seyirciye dönük yüzlerinde TV kanalının logosu bulunan kartlar olurdu. Oradan esinlenerek, ben de notlarımı kartlar yerine sigara paket kağıtlarına yazarak çıktım programlara. (TV'lerde sigara ve dumanı sansürlenmediği yıllardı.) Sigaranın doğrudan reklamı olmasın diye de, sigara adının seyirciye ters görünecek şekilde tutardım, arka yüzüne aldığım notlarımla.
Günlük çeşitli notlar almak için, tek yüzleri kullanılmış kağıtlardan oluşturulmuş not kağıtları.. Her an elinizin altında ve hiç bitmiyor!.. |
Çöpe atılan kağıtlar..
Sigarayı bıraktıktan sonraki yıllarda elime geçen her tür kağıdı en verimli şekilde kullanmayı sürdürdüm. Bazen her hangi bir kurum ya da iş yerinde bir yüzü kullanılmış diğer yüzü tertemiz olan kağıtları çöpe attıklarını gördükçe üç gün uykularım kaçıyor diyebilirim. İsteyebildiğim ortamlarda ise büyük bir sevinçle alıp eve getiriyorum.
Karikatür düşünürken en çok kullandığım malzeme, kağıtlardır. Karalama (taslak) olarak kullandığım kağıtları çöpe atmak yerine çalışma odasının bir yerinde biriktiririm. Bir süre sonra epeyce biriktiğinde ve boş bir zamanımda ön ve arka yüzlerini yeniden gözden geçiririm. Arka yüzü hiç karalanmamış olanları tekrar taslak olarak kullanmak üzere klipsle tutturarak büyük bloknot oluştururum.
Kullanırken içim rahat oluyor..
Her iki yüzü çalışılmış olanları seçerek, küçük not kağıtları oluşturacak kadar çizilmemiş boş alanları büyük bir özenle keserek yeniden kullanıma sunarım. Örneğin market alışverişi listesi, yapılacak işler, sıradaki karikatür yarışmaları, ödenecek fatura bilgileri, tarihleri.. vb. daha bir çok şey için elimin altında hazır oluyor. Kullanırken de içim rahat oluyor. İç huzur dedikleri de böyle bir şey sonuçta.
Şu anda evde kullanılmayı bekleyen bir yüzü kullanılmış paketlerce kağıt bekliyor. Çoğaldıkça yer işgal ediyor olsa da, benim için önemli olan ne kadar kullanılmış kağıt kurtardığımdır.
Birlikte kurtaralım!..
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.