Delilik güzeldir, Asıl kötü olanın aptallık olduğunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Delilik, aklın ağırlığıdır. Yani akıl varsa delilik aşamasına geçilebilir. Akıl yoksa cahillik, cehalet, aptallık, geri zekalılık, embesillik ve akıl yoksunluğundan söz edebiliriz.. Deliliğin neresi güzel?. Bi
Peki delilik ne zaman ve nasıl ortaya çıkar? Belirli bir zamanı yoktur. Ancak kişinin içinde yaşadığı toplumla ilgisi vardır.
Kültürel ve eğitimsel gelişimini tamamlayamamış toplumlarda az sayıdaki bilgili insan; ne kadar iyi yüzmeyi bilse de dünyanın en derin sularında boğulmamak için çırpındığı her anda, suyun dibine batmakla eşdeğer delirmeye başlar.
Böyle bir ortamda yapabileceği en iyi şey, çevresindeki toplumu yok sayarak delilik aşamasına geçişini yavaşlatacak.
Mağaradan Çıkmayı Başaran "Delilerin" Yolunda
Delilik güzeldir, Asıl kötü olanın aptallık olduğunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Delilik, aklın ağırlığıdır. Yani akıl varsa delilik aşamasına geçilebilir. Akıl yoksa cahillik, cehalet, aptallık, geri zekalılık, embesillik ve akıl yoksunluğundan söz edebiliriz.
Deliliğin neresi güzel?
Bi defa herkesin ulaşamayacağı bir aşamadır. Kendine özgü bir özgürlüğü ve rahatlığı vardır. Fakat bu anlamda da hiç kimse o aşamaya gelmek istemez.
Peki delilik ne zaman ve nasıl ortaya çıkar?
Belirli bir zamanı yoktur. Ancak kişinin içinde yaşadığı toplumla ilgisi vardır. Kültürel ve eğitimsel gelişimini tamamlayamamış toplumlarda az sayıdaki bilgili insan; ne kadar iyi yüzmeyi bilse de dünyanın en derin sularında boğulmamak için çırpındığı her anda, suyun dibine batmakla eşdeğer delirmeye başlar.
Böyle bir ortamda yapabileceği en iyi şey, çevresindeki toplumu yok sayarak delilik aşamasına geçişini yavaşlatacak.
Bu uzun bir konu. Delilik üzerine geniş bir yazı yazacağım. Şimdilik konuyu burada noktalayıp, Platon'un "Mağara Alegorisi"ne (*) geçelim.
Mağara Alegorisi
Platon’un "Devlet" isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un "Mağara Alegorisi".
Bir mağaraya zincirlenmiş üç insan vardır. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebiliyorlar. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağara girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yani gerçeklik, onlar için yalnızca gölgeler ve yankı seslerdir.
Derken bu insanlardan biri zincirini çözer ve kendini mağaranın dışına atar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü gün ışığına alışarak aslında gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin de yalnızca yankılardan ibaret olduğunu anlar.
Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasını sağlar.
Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu anlattığı zaman ise arkadaşları tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğinde zincirli iki insan onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş iki insan bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürmeye devam ederler.
-----
Burada anlatılanlar içinde yer alan bazı nesne ve simgelerin ne anlama geldiğini belki pek çık kişi anlamayacaktır. Anlayabilenler de hemen bağlantı kuracağı yaşamsal gerçeklikle örneklendirecektir.
Anlatımın etkisinin daha net vurgulanabilmesi açısından özellikli kelimeleri ve anlamlarını çözümlersek alttaki sıralanmış tablo ortaya çıkar ve bu bizi günümüz gerçeğine daha da yakınlaştırır.
Mağara: Toplum
Mağarada zincirlenmiş insanlar: Toplumun parçası olan bireyler
Zincir: Toplum içinde yaşayan insanları sınırlayan kurallar
Geçici körlük: Yolunu kaybetme, şaşkınlık hissi
Mağara duvarına yansıyan gölgeler: Toplum tarafından gerçek kabul edilenler
Zinciri kıran insan: Filozof ya da sorgulayan insan
Ateistler zincir için din, anarşistler zincir için devlet, sosyalistler zincir için kapitalizm, dindarlar zincir için şeytan, milliyetçiler zincir için dış güçler diyebilir.
Mağarayı evi gibi gören de, hapishane gibi gören de olabilir.
Cahillik mutluluktur diyorsanız mağaranın dışı gerçekten sizi delirtebilir.
Bazılarına gölgeler yeterken bazıları gölgeyi yaratanın peşine düşebilir. Buna da felsefe diyebiliriz.
-----
(Alegori): Bir düşünceyi, davranışı ya da eylemi, daha kolay kavratabilmek için onu, yerini tutabilecek simgelerle, simgesel sözlerle, benzetmelerle göz önünde canlandırma işi.