Gece Meydana Gelen Depremleri Önce Ben Yaşarım


Ankara'da oldukça etkili ve korkacak boyutta hissettiğimi söyleyebilirim. Deprem anında, oturduğum çekyatta laptop ile çalışma anındaydım. Yaslandığım koca 3'lü çekyatın hafifçe hareketlendiğini fark ettim. O saatler, benim uyku öncesi dakikalarım olduğundan, hareketliliğin benden kaynaklı da olabileceğini düşünerek olayı anlamaya çalıştım. 

Laptopu sehpaya bırakıp, önce lambalarda bir hareket var mı diye olduğum yerde sabit kalarak hareket, sallantı var mı diye dikkat kesildim. Bir hareket göremedim. Tam rahat bir nefes alacakken, o anda oldukça kendini iyi hissettiren yeni bir sarsıntı oldu.. Aşırı heyecanlandım. Biraz da panik yaşadığımı itiraf edeyim. 

        Resmi rakamlar:         
Ölü: 53.537.. Yaralı: 107.213.. Etkilenen: 14 milyon.. 

"Deprem- 1999"
(Karton Üzerine Çini Mürekkep) (17,5 x 25 cm)
1999 yılında çizdiğim "Deprem" konulu siyah-beyaz çalışmam


Bugün 23 Kasım 2022 Çarşamba.. 

23 yıl sonra Türkiye yeniden büyük bir deprem korkusu yaşadı. 1999'daki 17 Ağustos Marmara depremi ve 12 Kasım Düzce depremi sonrası çok geniş alanda hissedilen bir deprem oldu bu yaşanan. 


Düzce'nin Gölyaka ilçesinde yerin 6.81 km. altında meydana gelen depremin büyüklüğü 5.9.. (6.0 olduğu da söyleniyor). Meydana geliş saati, 04:08..

Söz konusu bu deprem Sakarya, Kocaeli, Bilecik, Çanakkale, İstanbul, Edirne, Tekirdağ, Bolu, Bursa, Zonguldak, Kütahya, Eskişehir ve Ankara'da oldukça şiddetli hissedildi. 

Panik yaşadığımı itiraf edeyim. 

Ankara'da oldukça etkili ve korkacak boyutta hissettiğimi söyleyebilirim. Deprem anında, oturduğum çekyatta laptop ile çalışma anındaydım. Yaslandığım koca 3'lü çekyatın hafifçe hareketlendiğini fark ettim. O saatler, benim uyku öncesi dakikalarım olduğundan, hareketliliğin benden kaynaklı da olabileceğini düşünerek olayı anlamaya çalıştım. Laptopu sehpaya bırakıp, önce lambalarda bir hareket var mı diye olduğum yerde sabit kalarak hareket, sallantı var mı diye dikkat kesildim. Bir hareket göremedim. Tam rahat bir nefes alacakken, o anda oldukça kendini iyi hissettiren yeni bir sarsıntı oldu.. Aşırı heyecanlandım. Biraz da panik yaşadığımı itiraf edeyim. 


11 gün önce Türkiye genelinde gerçekleştirilen "Çök-Kapan-Tutun" tatbikatına katılmamıştım. Çünkü o anda otobüsteydim. Aklıma bile gelmedi. Hem olay anında insan ne kadar soğukkanlı olabilir ve sakin kalarak iradesini kullanabilir ki? Uygulanması çok zor bir durum. Özellikle de sarsıntının fazlasıyla hissedilen yerlerinde.

"Deprem oluyor" diye bağırdım..

İkinci kez sallanmış olmanın heyecanıyla deprem olduğu kesinleşmiş oldu ve ben hemen mutfağa koştum. Valide kahvaltılık bir şeyler hazırlamakla meşguldü. O anda henüz hissetmemişti. Tam ona deprem olduğunu heyecanla anlatırken, duyma sorunu olduğu için, sabahın o saatinde yüksek sesle "deprem oluyor" diye bağırarak lambayı gösterdim. Lamba o kadar hızlı sallanıyordu ki, resmen depremin ortasındayız ve ne kaçabiliyoruz ne de uygun bir yerde saklanabiliyoruz. 

"Ankara'da deprem!.." tweeti paylaştım.

Biz herhangi bir önlem alamadan, sarsıntı durdu. Biraz sakinleşir gibi oldum. İlk yüksek heyecanı atlattıktan sonra, hemen Twitter'dan son dakika haberi olarak "Ankara'da deprem!.." tweeti paylaştım. Ardından Televizyonda haber kanallarına baktım. Son dakika haberleri yer almaya başlamıştı.


Beni görünce sordular "deprem mi oluyor?" 

Pencereden dışarı baktım. Dışarıda bir hareketlilik ya da panik var mı diye. Üst komşu aile karı-koca kendini sokağa atmıştı ve aralarında merakla tartışıyorlardı. Erkek deprem olduğunu, eşi ise emin olmadığını iddia ediyordu. Beni görünce sordular "deprem mi oluyor?" diye. Heyecanla "evet" deyince ikna oldular ve sokakta beklemeye başladılar. Başka çıkanlar da oldu sakağa.

Kuzenim kolonlara tutundu..

Benim gibi bu saatlerde uyanık olduğunu bildiğim kuzenimi aradım. Aramızda 45 dakikalık mesafe vardı. Bulundukları binanın 4. katındaydılar ve sarsıntının şiddetinden kolonlara tutunduklarını ve misafirleriyle sokağa çıktığını söyledi. Uzmanlar, sarsıntının alt katlara oranla yüksek katlarda daha çok hissedileceğini söylüyorlar. 

"Nöbetçi karikatürcü"..

Benim en verimli çalışma saatlerim gece saatleridir. Karikatür çizmeye başladığım 42 yıldır bu böyle. Bu nedenle beni "Nöbetçi karikatürcü" olarak nitelendirenler oldu. Bu konuyla ilgili anılarımı paylaşırım daha sonra. 


Milyonlarca insan uyurken uyanık olmak..

Gecenin geç, sabahın ilk saatlerinde milyonlarca insan uyurken uyanık olmak beni çok etkiler. O saatlerde çevremde şehrimde, ülkede veya dünyada yaşanabilecek her olaydan önce benim haberimin olacak olması aşırı motivasyon sağlar bana.

1999 depremi sırasında Trabzon'daydım.

17 Ağustos 1999 depremi sırasında Trabzon'daydım. Yine masa başında çalışırken, saat 03:02'de elektrikler kesildi. Binamızın bulunduğu arazi yapısı yüksekti ve biz 3. katta oturuyorduk. Bize 30 dakikalık mesafedeki Akçaabat ilçesini pencereden rahat görebildiğimiz halde, o gece o saatte dışarı baktığımda simsiyah bir boşluk vardı. Sıradan bir elektrik kesintisine benzemiyordu. Ne olduğunu anlayamamıştım. Henüz cep telefonu ve internete sahip olmadığımızdan, o an için haber alma şansım da yoktu.


Sabah her şey normale döndüğünde, Türkiye olarak büyük bir acıya uyanmıştık. Benzer bir heyecan ve korkuyu bugün yaşadım. Neyse ki şu ana kadar panikleyen hafif yaralılar dışında kötü haber almadık. 💖



 

Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.
Etiketler

Bu yayınları beğenebilirsiniz

Daha yeni Daha eski