Raşit YAKALI hocamın bu çizimini daha önce paylaşmıştım.. Dosyaları düzenlerken elime geçti, yine paylaşmak istedim. Burada ismi yazılı arkadaşların çoğu karikatürden uzaklaştı. İnatla çizmeye devam edenleri ise bugün bütün Dünya tanıyor. Dosyadan mektuplar da
Yıl 1978, mevsimlerden bahar. Anavatana göç edeli iki ay oldu. Tüm göçmenler gibi benim ailem de tam manasıyla yeni bir hayata sıfırdan başlıyor.
Hemen hemen bütün göçmen çocukları gibi benim de eğitim hayatım sona erdi. Çocuk yaşta iş hayatına atıldım. 12 saat otelde çalışıyorum, hafta sonları pazarcılık yapıyorum. Haftada iki gün on parmak daktilo kursuna gidiyorum. Geceleri karikatür çiziyor, resim yapıyorum.
Hayalim ressam olmak.
Gülbahçe'de oturuyorum, komşumuz Süleyman abiyle tanıştım, o bir ressam. Geçinebilmek için boya badana işleri yapıyor. Uzun uzun konuştuk, daha doğrusu o konuştu ben dinledim.
Konuşmalardan çıkardığım sonuç Türkiye'de sanatçı olmak zor.
Karikatür Notları (2)
Mehmet KAHRAMAN
Raşit YAKALI hocamın bu çizimini daha önce paylaşmıştım. (Foto-1)
Dosyaları düzenlerken elime geçti, yine paylaşmak istedim. Burada ismi yazılı arkadaşların çoğu karikatürden uzaklaştı. İnatla çizmeye devam edenleri ise bugün bütün Dünya tanıyor.
Dosyadan mektuplar da çıktı.
Dosyaları düzenlerken elime geçti, yine paylaşmak istedim. Burada ismi yazılı arkadaşların çoğu karikatürden uzaklaştı. İnatla çizmeye devam edenleri ise bugün bütün Dünya tanıyor.
Dosyadan mektuplar da çıktı.
Eskiden E-posta meposta yoktu biz bir birimize mektup yazardık.
Yerel gazetelerde mizah sayfası veya mizah dergisi çıkaran arkadaşlara karikatür gönderiyorduk.
Anadolu'da Trabzon karikatürün öncüsüydü. Samsun'da da iyi işler yapılıyordu.
İskenderun bile bir çok büyük şehirden iyiydi.
Anadolu karikatürcüleri isimlerini duyurmak için her yolu deniyordu.
Mektuplarımı inceliyorum, satır aralarında Mehmet KAHRAMAN, Mustafa YILDIZ, Saadet YALÇIN, Deniz DOKGÖZ, Taner A, Güray YALINCAK, Mecit ÖZBEK, Engin SELÇUK, Güven AKAN gibi isimler sık sık geçiyor.
İskenderun bile bir çok büyük şehirden iyiydi.
Anadolu karikatürcüleri isimlerini duyurmak için her yolu deniyordu.
Mektuplarımı inceliyorum, satır aralarında Mehmet KAHRAMAN, Mustafa YILDIZ, Saadet YALÇIN, Deniz DOKGÖZ, Taner A, Güray YALINCAK, Mecit ÖZBEK, Engin SELÇUK, Güven AKAN gibi isimler sık sık geçiyor.
Hayret ediyorum, karikatür adına ne kadar çok çabalamışız.
Bunları okuyan eski dostlar olursa, hepsine Bursa'dan selam gönderiyorum. ⚫
"Geceleri karikatür çiziyor, resim yapıyorum.."
Yıl 1978 mevsimlerden bahar. Anavatana göç edeli iki ay oldu. Tüm göçmenler gibi benim ailem de tam manasıyla yeni bir hayata sıfırdan başlıyor.
Hemen hemen bütün göçmen çocukları gibi benim de eğitim hayatım sona erdi. Çocuk yaşta iş hayatına atıldım. 12 saat otelde çalışıyorum, hafta sonları pazarcılık yapıyorum. Haftada iki gün on parmak daktilo kursuna gidiyorum. Geceleri karikatür çiziyor, resim yapıyorum.
Hayalim ressam olmak.
Gülbahçe'de oturuyorum, komşumuz Süleyman abiyle tanıştım, o bir ressam. Geçinebilmek için boya badana işleri yapıyor. Uzun uzun konuştuk, daha doğrusu o konuştu ben dinledim.
Konuşmalardan çıkardığım sonuç Türkiye'de sanatçı olmak zor.
Konuşmalardan çıkardığım sonuç Türkiye'de sanatçı olmak zor.
Süleyman abi bana kendisiyle ilgili yapılan gazete haberlerinin küpürlerini de göstermişti. O gün kendi kendime " Bir gün benimde gazetelerde haberim yapılacak" demiştim.
Arşivden çıkan bu gazete parçasında benim ilk haberimi görüyorsunuz. (Foto-2)
Basında yer almak sandığım kadar matrak bir şey değilmiş, artık eskisi gibi gazeteye haber olmak pek umurumda değil.
İşimi iyi yapmaya çalışıyorum, bu da bana yeter.
Ressam Süleyman abi beni hatırlamaz ne de olsa aradan 40 yıl geçti.
Ama ben onu unutmadım, bir çoğunuz da zaten onu tanıyorsunuz.
O namı değer Çoban Ressam.. ⚫
"Karikatürcü muhalif olmalı, ben de öyleyim.."
Bana göre karikatürcüler üçe ayrılır.
Dergici, sergici, yarışmacı.
Dergici, sergici, yarışmacı.
1994 yılına kadar dergiciydim, bundan sonra sergici ve yarışmacı oldum.
Yarışmalar sayesinde gezmediğim, görmediğim yer kalmadı. Yine yarışmalar sayesinde yüzlerce karikatürcü dost edindim. Hayal edemeyeceğim sanatçılar ve siyasetçilerle tanıştım. (Foto-3)
Karikatürcü muhalif olmalı, ben de öyleyim. Benim için muhalefet bir siyasi görüşe karşı olmak değildir.
Muhalifliğim kötüye, çirkine, yanlışa, yalana, talana karşıdır.
Bunlara karşı olmayan karikatürcü karikatürcü değil olsa olsa sadece iyi bir çizer olur.
Dergiciliği yıllar önce bırakmıştım, sergiciliği askıya aldım, yarışmaları da yavaşlattım.
2011 yılından beri karikatürü çocuklarla buluşturmak, gençlere sevdirmek ve öğretmek çabası içindeyim.
Bunlara karşı olmayan karikatürcü karikatürcü değil olsa olsa sadece iyi bir çizer olur.
Dergiciliği yıllar önce bırakmıştım, sergiciliği askıya aldım, yarışmaları da yavaşlattım.
2011 yılından beri karikatürü çocuklarla buluşturmak, gençlere sevdirmek ve öğretmek çabası içindeyim.
Hiç tevazuda bulunmak niyetinde değilim, bu konuda ÇOOOOK başarılı oldum.
Bu gün karikatür eğitimi veren onlarca karikatürcü var, hepsi de çok başarılı.
Hemen hemen hepsi dergici, sergici ve yarışmacı yolunu izledi.
Karikatür eğitimi veren tüm dostlara Saygılar, Selamlar. ⚫
"Akıllı karikatürcü yarışma şartnamelerini okur, şartları kabul ederse katılır.."
Delilikle dahilik arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizginin üzerinde yürüyenlere karikatürcü denir. Zaman zaman yalpalayan, bu çizginin sağına veya soluna geçenlere bayılıyorum.
Ancak bilerek, isteyerek, sürekli salakça deli numarası yapan karikatürcülere ifrit oluyorum. Bu arkadaşlar özellikle karikatür yarışma sonuçlarının açıklanmasından sonra ortaya çıkıyorlar.
Karikatür yarışmaları kimsenin tekelinde değildir. İsteyen kişi, kurum veya kuruluş karikatür yarışması düzenleyebilir. O yarışmanın iyi veya kötü olması sadece yarışmayı organize edenleri bağlar.
İtirazı olanlar yarışma sonuçlanmadan yarışma organizatörlerine veya o organizasyonda görev alan karikatürcülere bildirmeli.
Karikatürcüler "zekidir" kimsenin aklına ihtiyaç duymazlar. "Şu yarışmaya katıl, bu yarışmaya katılma!" demek kimsenin hakkı değildir.
Akıllı karikatürcü yarışma şartnamelerini okur, şartları kabul ederse katılır, kabul etmezse katılmaz.
Eser gönderdiği yarışmada ödül almazsa ileri geri konuşmaz, karikatürünü iyi veya kötü olduğunu düşünmez. Sadece o yarışmada bulunan jurinin seçimi olduğunu bilir. O jurinin iyi veya kötü seçimini konuşmaz, daha iyi espri nasıl bulurum, daha iyi nasıl çizerim diye kafa yorar.
Karikatür yarışmaları iyidir, kötü olan şartnamelerdir.
Dünya'da her yıl ortalama üç günde bir karikatür yarışması düzenleniyor.
Dedikodu yapmayı bırakalım, kağıdı kalemi alıp çizelim.
"Türkiye'de Karikatür Bitmiştir" sözünü boşa çıkaralım. ⚫ (Kaynak: Mehmet KAHRAMAN / Facebook - 2018)
Etiketler
2022
Anı
Bursa
Dergi
Ertuğrul Günay
Gazete
karikatürcü
Mektup
Mizah Dergisi
Not
Ödül
Raşit Yakalı
Samsun
Temmuz
Trabzon