Geçtiğimiz günlerde Twitter'da, çizer Öznur KALENDER'in çizimini paylaşan bir hesap gördüm. Paylaşılma nedeni ve yorumları merak ederek okudum. Öznur KALENDER'in eleştiri yaptığı bir konulu karikatür (karikatürün özü zaten eleştiridir), paylaşımcının da olumlayarak yayımladığı bir karikatürdü.
Ancak, söz konusu çizim, paylaşımcının takipçilerini ikiye bölmüştü. Bu bölünme, sıradan bir beğenip beğenmeme değil, daha düşmanca ve daha tarafgirlik içeriyordu. Eleştiriyi kabullenme acizliğinde olanlar, yapılanın hakaret olduğunu zannederek 'karşı taraf' diye nitelendirdiği insanlara karşı sözlü saldırıya geçebiliyor.
Yaşamımıza girdiğinden bu yana sanal ortam dediğimiz internet ortamında iyi-kötü o kadar çok şeye tanık oluyoruz ki..
Beni en çok rahatsız eden iki ayrıntı var. İlki, yerli veya yabancı çizerlere ait karikatürlerin imzasız ya da farklı bir isimle yayımlanması. Diğeri de; son yıllarda sosyal yaşamın hemen hemen her alanında sıklıkla hissettiğimiz insanlar arasındaki ayrışma, tahammülsüzlük, eleştiriye yeterince açık ol(a)mamak, aşırı alınganlık, yalnızca kendinin öne çıkan değerlerinin tek değer olduğu yanılgısı vb..
Bütün bu saydıklarımın yarattığı olumsuz hava, mizah dünyasında daha çok hissedilir oluyor.
Siyasiler hoş karşılardı..
Oysa bir zamanlar ülkede çok şeyin mizahı yapılır, okuyucusu-izleyicisi de çok olur, o oranda da kabul görürdü. Siyasetin çizilen karikatürleri de siyasiler tarafından hoş karşılanırdı. Çok çok aşırı ve anormal derecede hakarete varacak mizahi yazı ya da karikatür dışında mahkemelik olan eser ve yazar- çizer olmazdı.
Geçtiğimiz günlerde Twitter'da, çizer Öznur KALENDER'in çizimini paylaşan bir hesap gördüm. Paylaşılma nedeni ve yorumları merak ederek okudum. Öznur KALENDER'in eleştiri yaptığı bir konulu karikatür (karikatürün özü zaten eleştiridir), paylaşımcının da olumlayarak yayımladığı bir karikatürdü. Ancak, söz konusu çizim, paylaşımcının takipçilerini ikiye bölmüştü. Bu bölünme, sıradan bir beğenip beğenmeme değil, daha düşmanca ve daha tarafgirlik içeriyordu. Eleştiriyi kabullenme acizliğinde olanlar, yapılanın hakaret olduğunu zannederek 'karşı taraf' diye nitelendirdiği insanlara karşı sözlü saldırıya geçebiliyor.
Gırgır dergisi ve Oğuz ARAL en iyi örnek..
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Süleyman DEMİREL ve Turgut ÖZAL'ın, öylesine eleştiri yüklü karikatürleri çizildi ki, Gırgır dergisi ve Oğuz ARAL buna en iyi örnektir. O yazılıp çizilenler her seferinde mizahın sınırları içinde kabul gördü. Ve o siyasiler, kendi portre karikatürlerinden oluşan sergiye davet edilir, gitmemezlik etmezlerdi.
Şaka gecesinde bir Cumhurbaşkanı..
Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Karikatürcüler Derneği'nin Ankara'da düzenlediği "1 Nisan Şaka Günü" gecesine davet edilen Süleyman DEMİREL ile aynı ortamı paylaşmış olmak, benim için unutulmaz anılarımdan biridir. Üstelik gece boyunca kendisiyle ilgili hazırlanan ve yapılan mizahi taşlamalara, eleştirilere kahkahalarla gülerek katılmıştı. Yani o gece biz, karikatür çizerlerinin yanında olan bir Cumhurbaşkanımızla birlikte eğlenmiş, gülmüş ve güzel bir gece geçirmiştik.
Sadık USTA'dan yerinde yanıtlar..
Öznur KALENDER'in karikatürünü paylaşan Twitter kullanıcısı Sadık USTA, gelebilecek eleştirileri tahmin etmiş olacak ki, paylaşımın hemen altına devam Tweet'iyle şu notu düşme gereği hissetmişti
"Şunu eklemeden edemedim:
Mizah, SERT eleştiri içeren güldürüdür. Ancak CB Tayyip Erdoğan, hakkındaki her karikatüre ceza davası açtığı için bazılarının mizah duygusu tümden yok olmuş ve her şeyi hakaret olarak görüyor. Mizaha alışın lütfen."
Paylaşımcının tahmin ettiği gibi yorumlar gecikmedi. Hatta "Hocam size yakışmıyor." diyenler oldu. Ancak Sadık USTA yerinde ve olması gereken şekilde bazılarını yanıtladı;
- "Neden, mizah sevmiyor musunuz? Ya da bana mizah yakıştıramıyor musunuz?"
Bir başka eleştiri yapan bir takipçiye de;
- "Mizah böyledir. mizahta hakaret olmaz, sert eleştiri ve güldürü olur" yanıtını verir.
Tweetlerden bir başka diyalog örneği;
- "Yani bu etik mi? Biri sizi pişmaniye diye çizse komik diyebilir miyiz?"
- " 'Etik mi' de ne demek be arkadaş. Biraz mizah duygusu edinin."
Bir örnek daha;
- "Etik metik hikaye değil mi? İnsanların fikirleri yüzünden böyle çizmek doğru oluyor değil mi veya mizahi?"
- "Kardeşim alışın buna. ne etiği? Bu mizahtır ve mizah sert eleştiri içerir. Bilmiyorsanız gidin öğrenin."
Bir karikatür çizeri; karikatürü ve mizahı savunmak durumunda kalsa, Sadık USTA'nın söylediklerini söylerdi.
Sanata olan bu duyarlı duruşu nedeniyle Sadık Bey'e teşekkür ederim.
İlk ve son söz: Sanat özgürdür!
Sadık USTA (Çizgi: Öznur KALENDER) |
Etiketler
2022
Ankara
Dergi
Dernek
Eleştiri
Gırgır
karikatürcü
Mayıs
Mizah Dergisi
Oğuz Aral
Öznur Kalender
Sadık Usta
Süleyman Demirel
Şaka Günü
twitter