Karikatürde Orijinal Çizim Öncesi

Karikatürde Orijinal Çizim Öncesi


Orijinal karikatür çalışmasının keyfi ve tadı başkadır.. Yeri, ortamı, zamanı ve özelliği ayrıcalık ister. Öncelikle sözünü ettiğim bu özelliklerin sağlanması gerekir ki, işinizi moralli olarak sonuca ulaştırabilesiniz.


Muammer KOTBAŞ

Karikatür çizeri için orijinal karikatür çalışmasının keyfi ve tadı başkadır.. Yeri, ortamı, zamanı ve özelliği ayrıcalık ister. Öncelikle sözünü ettiğim bu özelliklerin sağlanması gerekir ki, işinizi moralli olarak sonuca ulaştırabilesiniz. 


Bu yazıda; orijinal karikatür çiziminin çok öncesinde kaçınılmaz olarak yapılmakta olanlara kısaca değineceğim. Hangi ortamda olursa olsun, içeride, dışarıda, uyku öncesinde, yemekte, taşıtta vb.. her yerde yapılan ilk eylem, bu işin kilometre taşı sayılan espri düşünmek, espri üretmek.. 



Yine bu saydığım koşullarda ve hatta en kötü koşullarda dahi yapılması gereken ilk şey; yanınızda küçük bir kağıt parçası, not defteri, karalama defteri ya da daha düzenli iseniz bir eskiz defteri (Sketchbook) varsa, akla gelen esprileri çiziktirmek, not almak. Eğer bulduğunuz espriyi "ben aklımda tutarım" diyerek kağıda defterlerinize çizmeden veya telefonunuza not etmeden es geçerseniz unutma riskiniz yüksek olacaktır.


Eğer önemli ve çok iyi ödüllü bir yarışma için düşünülüp bulunan bir espri ise ve not etmemişseniz bile, akılda kalma oranını artırma şansınız da mutlaka yüksek olacaktır. Benim bu sayfadaki çizimlerim, espri aramak için değil, günün herhangi bir saatinde, akşam oturma odası ve TV ortamında yanımda bulundurduğum eskiz kağıtlarına yaptığım karalama çizimlerdir. 



Bu eskiz kağıtları konusunda bir yazı yazmıştım daha önce. Bir tarafı kullanılmış fakat çöpe atmayıp bu kez arka yüzlerini kullandığım kağıtlarımdan söz ediyorum. O yazıya buradan erişebilirsiniz. Kağıtlara bu şekilde anlamsız ve iç içe geçmiş çizim notları almak, benim için spontane gelişmelerdir. Çoğu bir anlam ifade etmez.  
 


Bu çizimler bazen bulunulan ortamda olan bir durum ya da belki bir konuşmadan, TV'den, radyodan etkilenilen bir durumdan kağıda yansıyanlar.. bazen de bilinçaltı yönlendirmelerin dışavurumu olabiliyor. Buradaki benim örneklerim, dediğim türden örnekler. İlk bakışta önemsiz görünüp bir anlam ifade etmedikleri düşünülüp, 'çöpe atılacaklar' kategorisinde yer alsalar da, günün sonunda çiziktirmeler toplamını yine de bir gözden geçirmekte yarar görürüm.



Ve tabi kendimce iyi bir alışkanlık olarak değerlendirdiğim gibi, bu karalamaları bir kenarda biriktiririm. Yakında bir yarışmaya hazırlanacaksam, ilk önce bu biriktirdiğim eskizlerimi baştan sona bir gözden geçiririm. Bu girişim beni yarışma öncesi motive eder.



Ardından daha alıcı gözle bakarak çizimler arasında farklı biçimlerde değerlendirebileceklerimi ayıklamaya başlarım. Bir çoğunda çok şey bulurum. Örneğin çiziktirmeler esnasında kaç çeşit tipleme yapmışımdır, onları bir araya toplarım. 



Böylece bu şekilde bir başlık altında yeni arşiv oluşmaya başlar. Aralarında espri alt yapısını oluşturabilecek olanları da vardır. Onları da, taslak espriler dosyasında biriktirmeye başlarım.


Bir üçüncü sınıflama da, çizimler arasından grafik ve illüstrasyona uygun olanları seçmeye koyulurum. Bu şekilde de arşivlemiş olduğum yüzlerce çizim var. Sırası geldiğinde yine bu sayfalarda yer vereceğim.


Bu çizimlerde kalem seçmem. ne bulursam, elimi attığımda ne rastlarsa, karalama için bana yeter. Her zaman böyle olmaz elbette. çok sevdiğiniz bir yemeği veya bir salatayı kendiniz hazırlayıp sonra oturup büyük bir keyif ve iştahla tadını çıkara çıkara yemek gibidir o çizilecek kalemi seçmek. 

Böyle durumlarda işi şansa bırakmıyorum. 'Hangi kalemle bir şeyler karalarken keyif alırım?' diye kısa bir düşünme-seçme faslı yaşarım. Ardından kağıda yansıyan çizgiler daha bir hoş görünür gözüme. Kalemin büyüsü beni sarmışsa transa geçerek, yine çok sevdiğim taramalara geçerim. Müthiş bir rahatlama, psikolojik desteğe dönüşür.


Taramaları, eğer orijinal çizimde kullanacaksam, eserin istediği bütünlükte tarama yapacak olmak daha heyecan vericidir. Çünkü hata yapmadan birbirini sarmalayan çizgileri belli bir düzende yerleştirmek gerek. Görünürde sürekli atılan başıboş çizgiler olarak izlenim bıraksa da, binlerceyi bulan çizgi sayısının artmasıyla sizin düzeniniz kendini gösterecektir. 


Ortaya koyduğunuz eserin işçilik yanı bu şekilde ortaya çıkar. Buraya kadar eskiz ve taramalardan söz ettik. Peki yaptığımız bu çalışmaların renk kardeşliğinden söz etmeyecek miyiz? Renk, karikatürün ilk dönemlerine karşın günümüzde ayrılmaz bir parçasına dönüşmüş durumda. Güzel olan, karikatürcü iki tekniği de rahatça kullanma şansına sahip olmasıdır.


Kendinizi estetik anlamda ne kadar geliştirmişseniz, bu durum kullandığınız tekniğe de yansıyacaktır. Tekniğinin hangisi olduğu bir problem oluşturmayacaktır. Ben eskiz çalışmalarımda pek fazla renk kullanmıyorum. Nedeni, diğeri daha pratik ve kolay olduğundan. Fakat bir yarışma için hazırlayacağım eserde renk kullanacaksam, hazırladığım eskiz üzerinde renk denemeleri elbette yapıyorum. 



Kullandığım boya da esprinin veya konunun durumuna değişebiliyor. Suluboya, kuru boya, pastel boya çeşitleri ya da akrilik boya olabiliyor. Ben daha çok o an için hangi tür boyayı rahat kullanabileceksem, seçimimi de ona göre yapıyorum..


Eskizlerle, karalamalarla, çiziktirmelerle ortaya çıkan nice somutlaşan düşünceler üretilmeye devam ediyor. İnsanlık adına en değerli sunumlardan birine yaşamında yer verenler de bir o kadar değerlisiniz..

Benzer Yazılarım:


Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.

Art Colors

Sanatın renklerine dair..

Yorum Gönder

İlginize teşekkür ederiz!

Daha yeni Daha eski