Cumartesi Fıkraları - 8

Yaşanmış fıkra gibi olaylardan derlediğim "Cumartesi Fıkraları"na bu hafta biraz çeşitlilik katıyoruz.. 
Anlatacaklarımdan bazıları, benim doğrudan tanık olduğum, yaşadığım olaylardır.. Bazıları da basından, TV ve Radyolardan not aldığım ilginçlikleri yansıtıyor. Fakat ne yazık ki bazı olaylar mizahi gibi gözükse de özünde acı


Cumartesi Fıkraları - 8

Yaşanmış fıkra gibi olaylardan derlediğim "Cumartesi Fıkraları"na bu hafta biraz çeşitlilik katıyoruz.. 
Anlatacaklarımdan bazıları, benim doğrudan tanık olduğum, yaşadığım olaylardır.. Bazıları da basından, TV ve Radyolardan not aldığım ilginçlikleri yansıtıyor. Fakat ne yazık ki bazı olaylar mizahi gibi gözükse de özünde acı ve hüzün barındırmaktadır. 

Hadi başlayalım hemen!..


SİGARAMIN DUMANI”
Trabzon belediye otobüs durağında bekleyen yolcu adam, içtiği sigarayı bitirip çöp kovasına atar. 
Çok geçmeden sönmemiş izmarit, çöpleri tutuşturup dumanların tütmesine neden olur. Duraktakilerin sert bakışlarına hedef olan sigarayı atan kişi, bu durumu görünce, çöp kovasına ayağını sokarak sönmemiş izmariti bu şekilde söndürmeye çalışır. (24.03.2005, Trabzon) 

CEP TELEFONU
Akçaabat - Trabzon hattında çalışan bir minibüsteki uyarı oldukça dikkat çekici biçimde yazılmıştır;
Lütfen cep telefonunuzu kapatınız!”. 

Uyarıyı görünce ben cep telefonumu hemen kapattım. Fakat birkaç dakika sonra bir cep telefonunun zil sesi duyuldu. Şoförün telefonuydu çalan. Arayan da hanımıydı. Bir süre güzel güzel sohbet ettiler. (Trabzon, 2000)

 KULÜP BİNASI
Trabzon’un Beşirli semtinde beş katlı bir apartmanın sahibi, binasının tamamını, taraftarı olduğu futbol takımı Trabzonspor’un forma renkleri olan Bordo-Mavi’ye boyamıştır. 
Binanın ön cephesine de takımın amblemini kocaman çizdirmiştir. Fakat orijinal amblemden daha bozuk ve kötü bir çizimle. 
Buna rağmen Apartmanı ilk görenler, bir an için binayı kulüp binası zannedebilirdi!.. (Trabzon, 21.07.2005)

(Futbol Takımlarının Fanatik Taraftarları ve evleri: 


Televizyonlardan...

ÇALIKUŞU
 TRT2 televizyonunda sokak röportajlarından birinde bir yurttaş, sorulan soru üzerine konuşuyor;
- "Yaşar Nuri GÜNTEKİN miydi, neydi.. O’nun ‘Çalıkuşu’ romanını okumuştum.
Reşat Nuri GÜNTEKİN’in adını unutmuş ama sürekli TV seyrettiği için ekranlarda sık sık görülen İlâhiyatçı Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün adıyla karıştırarak söylemişti.
Yani iki kişinin isminden ‘ortaya karışık’ bir isim çıkarmıştı. (04.07.2005)

EMEKLİ
 
Kanal 7 TV’nin ‘Bir Aşk Hikayesi’ program sunucusu olan türkücü Mahmut TUNCER, röportaj anında bir 
adama soruyor;
- "Ne iş yapıyorsun?"
Adam;
- "Emekliyim. Boş geziyorum(16.06.2007)




KARŞI
Show TV ana haber bülteninde kuraklıkla ilgili haberi veren muhabir, gölün kurumuş olduğunu görüntüleyip üzerinde yürürken seyirciye;
- "Evet sayın seyirciler! Şimdi gölden geçiyoruz karşı karşıya!.." (21.06.2007)

İÇKİ
Kurtar Beni’ adlı Yeşilçam filminde kadın aktris Gülşen BUBİKOĞLU’na erkek başrol oyuncusu soruyor; 
- “Kocanız (içki) içer mi?” 
BUBİKOĞLU'ndan yanıt;
- “Ağzına bile koymaz!..” 

İKİ TANE
Ses TV (Ankara).. Yıllar önce Barış MANÇO'nun TRT Televizyonunda yaptığı çocuk proğramıyla aynı adı taşıyan "Adam Olacak Çocuk" isimli programda sunucu çocuklardan birine soruyor;
- "Sen büyüyünce ne olacaksın?"
Çocuk yanıt verir;
- "Ben büyüyünce iki tane olacağım!.."
Sunucu merakla sorar;
- "Nasıl? Anlayamadım?"
Çocuk kendince açıklayıcı karşılığı verir;
- "Hem polis hem asker olacağım!.."


Radyolardan..

TÜRBE
Alem FM radyosunda ‘Sizi en çok şaşırtan şey nedir?’ diye belirlenen konuya, 1 saatlik program süresince, oldukça çok SMS geliyor. 
Bunlardan en ilginç olanlarından birini, 62 yaşında ve İstanbul’da bulunan ‘Oruç Baba Türbesi’nin olduğu semtte oturan mahalle sakini göndermiş;
"Bu (türbe) nasıl Oruç Baba oldu anlamadım. Burada Oruç Baba değil, Sarhoş Zekeriya var!..” (03 Eylül 2008)

GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ
TGRT FM radyoda program sunan kadın, konuşmasının bir yerinde o günün tarihini anımsatmak için dinleyicilerine şunu söyler;
 (…) 
- "Bugün ayın on sekizi gördüğünüz gibi sayın seyirciler!.. " (18.07.2004)

Yaşanmış ilginç, trajik ve trajikomik durumlar...

SÜTUN
Erzurum'un Uzundere ilçesine bağlı Çamlıyamaç köyünde bulunan ve 963-973 yıllarına ait olan Gürcü "Oşvank Kilisesi"nin, 1,5 metre boyundaki tarihi sütununu çalan hırsızlar, kilisede yıkım olmaması için çaldıkları sütunun yerine aynı yükseklikte bir ağaç kütüğü koyup kaçmışlar.
(05 Haziran 2008, Milliyet gazetesi)

Öşvank Kilisesi
(Erzurum - Uzundere - Çamlıyamaç Köyü)


MAYIN
Körler Derneği üyesi olan görme engelli bir kişi, kendisiyle yapılan televizyon röportajında, Türkiye'nin doğusunda ve uzun yıllardır dinmeyen terör eylemleriyle ilgili açıklamada bulunuyor;
- "Cepheye gidip, mayın toplamaya razıyız!.." (28 Ekim 2007, TRT INT TV)

KATARAKT
İzmir'de katarakt ameliyatı olması gereken kadın hastanın yamlışlıkla rahmi alındı. Bir yanlışlık olduğu, rahmi alınması gereken diğer kadın hastanın yanlışlıkla katarakt ameliyatı olmadan durum anlaşılmıştı. Bu sayede ikinci bir yanlışlık yapılmamış oldu.
Hastane Başhekimi, "Yanlışlıkla rahmi alınan hastanın durumu iyi!.." açıklamasını yaptı. (30 Temmuz 2008, TV haberlerinden)

ARIZA
Belediye otobüsü arızalanınca yal kenarında durup yolcusunu boşaltıp yardım gelmesini beklemeye başlar. Bu sırada, uyarı levhası olmadığından onun yerine geçeceğini düşündüğü, sefer yaptığı güzergahı belirten isim yazılı tabelasını kullanır. (28 Ağustos 2008, Ankara)

 

Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.
Daha yeni Daha eski