Afiş Bilgileri...
Afiş Adı: Adnan TAÇ, Abdülkadir USLU, Muammer KOTBAŞ Karikatür Sergisi
Sergi Adı: Ortak Sergi
Yıl: 1984
Sergi Tarihi: 1 - 19 Ekim 1984
Sergi Yeri: Trabzon İş-Sanat galerisi / TRABZON
Afiş Ölçü: ( 25 cm x 35 cm )
Soldaki afişi Samsun'daki sergi için hazırlamıştım. Sergiyi Trabzon'da açınca diğer afişi düzenlemiştim. |
Sergiyi Samsun'da açacaktık, ancak...
Bu sergimizin birkaç ilginç özelliği var. Sergiyi üç çizerin ortak sergisi olarak açacaktık. Ancak her birimiz farklı şehirlerdeydik. Abdülkadir USLU üniversite öğrenimi için Ankara'da, Adnan TAÇ çalıştığı işi nedeniyle Ordu/Gölköy'de ve ben üniversite öğrenimim için Samsun'daydım.
Sergiyi Samsun'da açmak üzere, arkadaşlarımın posta ile bana gönderdikleri karikatürlerle hazırlığımızı yapmıştık.
Dilekçeyi verdim..
O yıllarda Samsun'da sanat galerisi bulunmuyordu. Dolayısıyla sanat sergisi de açılmıyordu denilebilir. Salon işlevini, şehir merkezinde bulunan ve belediyeye ait olan müze binasının girişindeki çok amaçlı salon yerine getirmekteydi. Sergimiz için belediyenin ilgili birimine bir dilekçe ile başvuru yaptım.
Memur dilekçe kağıdı üzerinde bir takım rakamlarla hesaplar yaptı. Sergiyi 6 gün olarak düşünmüştük. Memur da bu 6 gün üzerinden dilekçeye (6 x 2.000TL = 12.000 TL) bir rakam yazdı.
Ardından bana;
- "12 bin TL ödeyeceksiniz!.." dedi.
Sergi davetiyemizin önü ve içi..
Hayal kırıklığı..
Ödemeyi o an yapmam gerekiyordu. Öğrenci olduğumuzu, orada ticaret yapmayacağımızı vb. şeyler söylemeye çalıştım ama, daha sözlerim bitmeden memur duygusuz bir şekilde dilekçemi bana geri uzatarak;
- "Paran yoksa sergi de yok!.." diyerek, sergi açılamayacağını söyleyip işlemi sona erdirdi.
Oğuz ARAL'a mektup..
Hayal kırıklığı ile ayrıldım oradan. Durumu çizer arkadaşlarıma bildirip, Trabzon'da bu sergiyi açmayı önerdim. Kabul ettiler. Bu yaşadıklarımı, bir mektup ve çizdiğim bir karikatürle birlikte Gırgır dergisine Oğuz ARAL' a gönderdim. O hafta derginin yayımlanan sayısında benim mektubuma ve ilgili karikatürüme yer vermişti Oğuz ARAL.
Bu kez Trabzon'da dilekçemizi verdik..
Trabzon'da Adnan'la buluştuk. Sergimizi İş-Sanat Galerisinde açmak için bankanın ilgili birimine dilekçemizi verdik. Bize; ertesi gün için, mesai bitiminde, sergilenecek eserlerimizle gelmemiz söylendi. Prosedür gereği aslında sergilenecek eserlerden birkaçı örnek olarak önceden gösterilmesi rutin bir işlem olduğundan, biz pek üzerinde durmadık. Ancak, devamında söylenenlerden dolayı da tedirgin olmuştuk. Çünkü bize, Ankara'dan müfettiş geleceğini ve hazır gelmişken eserleri O'nun bakıp inceleyeceğini belirttiler.
Bir anlamda sansüre uğradık..
12 Eylül darbesinin etkilerinin henüz geçmediği dönemdi. Karikatürlerin içeriğinde sorun oluşturabilecek ayrıntılar var mı yok mu ona bakacaklar, var olduğunu düşündüklerini eleyeceklerdi. Yani bu sansür demekti. Ertesi gün müfettiş eserleri inceledi ve ne yazık ki çoğunu eledi. Kalan çok azı ile sergiyi açmamız önerildi. Onu da biz kabul etmedik. Ya tamamı ile açacaktık ya da tavır koyup açmayacaktık. Fakat serginin açılmasına 2 gün vardı ve bizim açımızdan her şey hazırdı. Afişler, ilanlar, davetiye, basın duyurusu vb..
Sonunda açılışımızı yaptık..
Açmamak olmazdı. Bize göre de, "olmaz" diye eledikleri eserler, evrensel (soğuk savaş, dünya barışı, çevre sorunları vb.) konularda espri içeren karikatürlerdi ve sorun oluşturmuyordu. Tüm sorumluluğu alarak, galeriye inip bütün eserleri panolara yerleştirdik.
Açılış günü de açılışımızı gerçekleştirdik.
Eserlerin herhangi bir risk taşımadığını ispatlamak için, sorunlu(!) görülen o karikatürleri sergi süresince çalıştığım gazetede yayımladık. Hiç bir kriz ve sorun çıkmadan sergimiz gerçekleşmişti.
Abdülkadir USLU işleri nedeniyle aramızda olamamıştı.
Adnan TAÇ, Muammer KOTBAŞ
Sergi açılışı, 1 Ekim 1984, Trabzon İş-Sanat Gakerisi
Oğuz ARAL'ın GIRGIR mizah dergisinde bu konu ile ilgili yazdığı yazı çok çok anlamlıdır. Özellikle son bölümdeki önerisi dikkat çekicidir.
Konuyu yansıtan gönderdiğim bir karikatürle birlikte işte Oğuz ARAL'ın yayımladığı o yazı:
"Belediyenin sizden salonu için 12 bin lira istemesi artık çok doğaldır. Bana kalırsa az bile istemişler. Çünkü sanatı pahalı hale getirmek artık devlet politikamız olmuştur... Resmi kontrol dışındaki okur-yazarlığın, çizerliğin, türkü söylerliğin, kısaca sanat işlerinin halk için zararlı olduğuna karar verilmiştir.
Yirminci yüzyılda da fazla sanat davası açmak ele güne karşı bizi biraz zor durumda bırakmaktadır. En rahat çözüm sanatı pahalılaştırıp 'Haydi dilediğinizi yazıp çizin... Bizden size bol özgürlük...' demektir. Böylece ekmeğin yanına zeytini zor bulan kitleler 800 lira verip kitap okuyamayacağına, birkaç bin liraya tiyatroya gidemeyeceğine göre sanatın zararlarından kurtulup televizyon sanatının yararlarına kavuşur...
Eskiden köylü ressamlar çıkardı... Şimdi yağlıboya takımı elli bin lirayı buluyor... Genç yazarlar kitapçık çıkarıp seslerini duyurabilirlerdi. Şimdi bir kitapçığın maliyeti milyonları buluyor... Üstelik bu akılları da biz bulmadık... Bunlar gelişmiş batı ülkelerinden aldığımız akıllar... İngiltere'den bir karikatür kitabı aldım... 15 Pound'umu kestiler. Yani bir İngiliz işçinin yarım yevmiyesini geçiyor...
Üstelik çizeri de zengine karşı fakiri, savaşa karşı barışı filan savunuyordu... Ama, o kitabın okuru ancak zenginler olabilir.... Zenginin de okuyup öğrenmesi İngiliz devleti için çok yararlı... Çünkü iktidarda olan onlar. Eh, bilgili, görgülü bir iktidar da işini daha iyi yürütür ve zor gider.
Size, serginizi kapalı salonlarda değil, resmi tüm izinleri alarak sokaklarda, parklarda açmanızı öğütlerim."
Oğuz ARAL'ın önerisini dikkate aldım..
Bu öneriyle; ilk kez 1988'de "Seranderliler" grubu olarak üç ayrı şehirde açık havada, parklarda sergiler açtık. 1990, 1992, 1994 ve 1995 yıllarında da ben bazen tek başıma bazen iki ve hatta 3 kişi olarak otostopla Türkiye turlarına çıkarak açık havada, festivallerde karikatür sergileri açtım.
Açılıştan...
Harun YAVRUOĞLU (1957-2020) ile ilk kez tanışmıştık (2. fotoğraf, en sağdaki)
Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.