İki bilim insanımız giriversin kişisel gündemimize. Bu bilimcilerimizden biri EINSTEIN'dan sonra anılan, Dünya'nın en iyi Fizik profesörleri arasında yer alıyor.
Muammer KOTBAÅž
Son yıllarda ülke insanını fazlasıyla hâttâ birçoğu gereksiz yere oyalayan, zamanını çalan o kadar çok gündem konusu varki. Bütün bu karmaşa arasında nereye kanalize olmamız gerektiğini unutup büyük bir yozlaşmışlığın çukurunda kayboluyoruz fark edemeden.
Kaybolmamak için gündemimize bilime dair bir ayrıntıyı almakta yarar var.
İki bilim insanımız kısaca giriversin kişisel gündemimize. Bu bilimcilerimizden biri EINSTEIN'dan sonra anılan, Dünya'nın en iyi Fizik profesörleri arasında yer alıyor.
İlk bilim insanı örneğimiz ve gurur kaynağımız Prof. Dr. Feza GÜRSEY..
1940 yılında Galatasaray Lisesini, 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ni birincilikle bitirdi.
Millî Eğitim Bakanlığı sınavını kazanıp İngiltere Imperial College'a gitti. Burada 1945-1950 yılları arasında Prof. Dr. H. JONES'un danışmanlığı altında doktora çalışmalarını yapmıştır.
Bu dönemde "Tek boyutlu bir istatistiksel sistem" ve "İki bileşenli dalga denklemleri üzerine" başlıklı iki önemli makale yayımlamıştır. 1953 yılında "Spinli elektronların klasik ve dalga mekaniği" adlı tezi ile doçent ünvanını aldı.
![]() |
(1999) |
1957-1961 yılları arasında Atom Enerjisi Komisyonunun bursu ile ABD'de Brookhaven Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı'nda bulunmuş ve çeşitli çalışmalar yapmıştır.
Feza GÜRSEY'in bu çevrede adını duyuran ilk çalışması yük bağımsızlığı ve Baryon korunumu ile Pauli Transformasyonu'nun ilgisini gösteren makalesidir.
1961'de Türkiye'ye döndükten sonra 1974 yılına kadar Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teorik Fizik Bölümünde profesör olarak çalışmıştır.
1968 yılında TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü almıştır.
Feza GÜRSEY 1971 yılından 1991 yılındaki emekliliğine kadar Yale Üniversitesi Fizik Bölümünde çalışmıştır. 19 Ocak 1977'de temel parçacık fiziğine yaptığı katkılardan dolayı Sheldon GLASHOW ile birlikte Oppenheimer Ödülü'nü aldı.
Ödül için kendisini tebrik eden öğrencilerine "Ödül, Yale ile Harvard arasında paylaşıldı. İsterdim ki, ODTÜ ve Harvard arasında paylaşıldı desinler" demiştir.
13 Nisan 1992'de yaÅŸama veda etti.
İkinci bilim insanı örneğimiz Prof. Dr. Behram KURŞUNOĞLU...
14 Mart 1922'de Trabzon'un Çaykara ilçesinin Soğanlı köyünde doğdu.
Albert EINSTEIN ve Erwin SCHÖDINGER ile birlikte simetrik olmayan yerçekimi kuramları üzerinde önemli çalışmalarda bulundu.
"Crbitron Teorisi" adını verdiği "Genelleştirilmiş İzafiyet Teorisi" adıyla yeni bir teori ortaya attı.
Albert EINSTEIN, O'nunla görüşme talebinde bulunduğunda henüz 31 yaşında idi. EINSTEIN ile 4 saat bilim konusunda görüşerek tartışmıştır.
EINSTEIN derin bir düşünceden sonra;
- "İkimizden biri muhtemelen doğru!.. Senin teorin benimkinden daha geniş kapsamlı. Fakat zaman gösterecek." demiştir.
![]() |
(1994) |
Diğer bilimciler; KURŞUNOĞLU'nun teorisi hakkında şöyle demektedir.
- "Prof. KURŞUNOĞLU'nun teorisine kimse karşı çıkmıyor. Ama EINSTEIN'i çiğneyip açıkca kabule de yanaşmıyorlar. Fakat kabul edildiğinde KURŞUNOĞLU; NEWTON ve EINSTEIN ayarında bir Fizikçi olarak ilim tarihine geçecek."
Prof. Dr. Behram KURÅžUNOÄžLU 25 Ekim 2003'de yaÅŸama veda etti.
![]() |
Prof. Dr. Behram KURÅžUNOÄžLU ve Albert EINSTEIN bir arada... (1953) |
(Kaynaklar):
Bilgi Toplumu / "Çağı Nasıl Atlayacağız", Dr. Mustafa TEMİZ, s.60-61, T.C. Kültür Bakanlığı 'Bilg Toplumu' konulu araştırma eser yarışması, 1990 yılında Mansiyon ödülü, Seha Neşriyat ve Tic. A.Ş. İstanbul, 1991)
Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.
Etiketler
Bilgi