🔺 "Sanat birebir hiçbir şey anlatmaz. Bir esere bakıldığında yaşama sevinci verir ve "iyi ki doğdum.. bu güzellikleri görebiliyorum" dedirtir." (?)
🔺 "Bir oltadır yazıcılarımın her biri: Kim bilir belki de herkesten ustayımdır, olta atmakta? Hiçbir şey vurmadıysa benim değil suç. Balık yoktu." (Friedrich NIETZSCHE)
🔺 "Bugün estetik, yeni toplumuna uygun olarak yepyeni ölçüler içinde kavranmalıdır. Bugünün sanatı, feodal dönemin ya da kapitalist-burjuva toplumun sanatından çok başkadır. Onun için , bizim güzellikten ne anladığımızı kesin olarak açıklamamız gerekir. Biz, topluma yararlı olmayan bütün güzellik anlayışlarını reddediyoruz." (Meyerhold, 1874-1940)
🔺 "İmge, bir anlık zaman birimi içinde yaşanan zihinsel ve duygusal karmaşadır." (?)
🔺 "İmge, zamanın çizgiselliğini ve ardıllığını biçimsel bir duyum yaratarak tanımlanabilir uzama (bir zaman birimine) dönüştürmektedir." (Pound)
🔺 "Sanatın toplumcu işlevine inanıyorum. Şiirlerimi bu doğrultuda yazıyorum. Toplumculuğun, sanatı ve sanatçıyı kısırlaştıracağı sanısına katılmıyorum. Bir sanatçı şu ya da bu sanat görüşünü kendi seçmişse özgürlüğünün kısıtlandığını nasıl söyleyebiliriz. Dışarıdan zorlama ile kaç adım yürüyebilir sanat. Kaç gün yaşar zorlama ile yapılan yapıtlar..." (Ali YÜCE)
🔺 "Bu zorlu yolculukta hangi tehlikeler bekliyor onları? Ve bu kalabalık gruptan kaç tanesi varabilecek gitmek istediği yere? Kimler ölecek kimler yolda kalacak? Kim bilebilir? Ama yaşam bu işte!.. Bir yere varmak için uçmak gerek.. Kanatları kanatmayı göze almak gerek!.. Mücadele gerek.. İnanmak gerek." (Mine BAYSAN, Akşam Gazetesi, 27 Ağustos 2002)
(Taslak İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ, 17 Temmuz 2001, Trabzon) |
🔺 "Sözcükler gizli anlamı ele geçirmeye elverişli şeyler değildir, her zaman biraz değişik gösterirler bu anlamı, biraz çarpıtır, biraz aptalca bir kimlikle donatırlar. evet- bu kadarı da iyidir yine, bir kimsedeki hazine ve bilgeliğin bir başkasına 'budalalık' gibi görünmesine de doğrusu bir itirazım yok." (Si DARTA, Doğulu Bilge)
🔺 "Erdemlerinizin size ait olduğu için önemli olduklarını düşünmeye başladığınız anda gururunuzun tutuklusu olmuşsunuzdur. Başka adamların her hareketinde günahkar olduğunu sanır ve kusurlar görmeye başlarsınız. Erdemli bazı insanlar anı zamanda bu yüzden en sert ve aksi olurlar. Çünkü onar bilinç altında mutluluklarının başkalarından çok daha erdem olmalarına bağımlı olduğuna inanırlar." (Thomas MERTON)
🔺 Sanatçıya stilini veren, dünyayı kendi özel görüşüne göre görmenin olağanüstü gücüdür. İşte bu, Ernst HAAS'ın sonunda 'açık gözlerle rüya görmek' dediği şeydir. Bütün büyüteç ve teleskopların üstünde en verimli görme cihazı.
Çocuklar bunu pek iyi kullanırlar. "Anneciğim, bak yerde bir gökkuşağı var." Küçük bir kız annesini uyarır, halbuki anne orada pis bir su birikintisinden başka bir şey görmemişti.
Biz hepimiz açık gözlerle rüya görmek yeteneğine sahibiz, fakat büyüdükçe başkalarının bizi kendilerinden faklı görmelerinden korktuğumuz için onu gizleriz. Arada sırada bu korkumuzu bir tarafa bırakmalı ve etrafımızdaki güzelliği görmeye çalışmalıyız.
Eski bir özdeyiş "Görmek, inanmak demektir." der. Fakat o bundan da fazladır: "Görmek, yaşamak demektir."
Çevrenizi ne kadar canlı görmeyi öğrenirseniz o kadar yaşıyorsunuz demektir."
🔺 "İnsanı insan olarak, dünyayla ilişkilerini de insani ilişkiler olarak kabul edersiniz, sevgiyi yalnız sevgiyle, güveni yalnız güvenle, vb... değiş tokuş edebilirsiniz. Sanatın tadına varmak istiyorsanız, sanat kültürü almış biri olmalısınız; başkalarını etkilemek istiyorsanız, gerçekten başkalarını canlandıran ve yüreklendiren biri olmalısınız, insanla -ve doğayla- ilişkilerinizin her biri gerçek bireysel hayatınızın belirli bir şekilde dışavurumu olmalı, iradenizin nesnesine uymalıdır. Karşılığında sevgi uyandırmadan seviyorsanız, yani sevgi olarak dışavurumunuzla kendinizi sevilen bir kişi yapamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür, bir talihsizliktir."
(Karl MARX, 1844, İktisadi -felsefi Elyazmaları, Kısım I, cilt 3, s-45, 48)
(Fotoğraf: Muammer KOTBAŞ, 2 Mayıs 2024) |
🔺Resim de yapan genç bir şair Yahya Kemal BEYATLI'ya sordu;
- "Üstad, resim mi yapayım, yoksa şiir mi yazayım?"
BEYATLI hemen yanıt verdi;
- "Resim yap, resim!"
- "Fakat siz benim tablolarımı görmediniz ki!"
- "Ama şiirlerini gördüm!"
(Yahya Kemal BEYATLI, Şair.. D.T. 1884 Üsküp - ö.T. 01.11.1958, İstanbul)
Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.