Linç Kültürü Kültürsüzlüktür


(Geçen Haftanın Fotoğraf Çizgileri - 5)

Olaylar.. yaşananlar.. gündem.. yapay gündem.. vs. Trollük mesleği zirvede.. Daha birçok eksiği ile işte "fotoğraf çizgileri" çizimlerinde 5. haftadaki sanal medya gündemine bakış!
(Bu serinin açıklamasını okumak için Tıklayınız!.. >)
---

ÖZGÜRLÜKLERİN DE SINIRI VARDIR

(15 Eylül 2024, Pazar)
Zekeriya YAPICIOĞLU (HÜDA-PAR Genel Başkanı: 
"Ahmağa anlatır gibi söyleyeyim. Biz anayasanın 4. maddesi olmasın diyoruz" dedi.
---

GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR

(13 Eylül 2024, Cuma)
Sanal (sosyal) medya neredeyse bir çöplüğe dönüşmüşken; bazen asılsız, bazen manüpüle edilmesiyle, daha çok da çatışmayı körükleyen, psikolojileri olumsuz etkileyen paylaşımlarla dolu olmasıyla dikkat çekiyor. Böyle bir ortamda bir yiğit çıkıp olumlu anlamda anti paylaşım yapınca güzel gelişmelerden haberdar olabiliyoruz.
Olay şu:
Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet TONER, 3 saniye içinde 100 milyar hücre içinden kanserli hücreyi bulan bir teknik geliştirerek tıpta çığır açtı. 
---


İTİBAR SUİKASTİ Mİ?

(13 Eylül 2024, Cuma)
İnsanların yaptıklarının suç olup olmadığı, işleyen bir hukuk düzeninde (mahkemelerde) adil şekilde değerlendirilip sonuçlandırılır. Suçlular cezasını çeker masumların yaşamlarından çalınmamış olur. Bu işleyişin dışında gerçekleşecek her şey insanların adalet arayışlarına darbe vuran olumsuzluklar olarak kayıtlara geçecektir.
Olay şu:
"Jahrein" olarak tanınan internet yayıncısı ve politik yorumcu Ahmet SONUÇ tutuklandı. 
Olayın özünün tam anlaşılması sonrası medyada yayın yapmakta fayda var. Olayı "İtibar suikastı" olarak değerlendirenler olduğu gibi, haber olarak;
"İncel Sohbet Odası'ndaki canlı yayına tutuklama: Jahrein ve Rockerpuck_Evil, 'müstehcenlik' suçundan tutuklandı."  yazan yayın organları da var.
---

SILA BEBEK İNSANLIK TARİHİNDE "SILA BEBEK" OLARAK KALDI


(12 Eylül 2024, Perşembe)
Bilgisizlik, bilgiye kapalı olmak, bilgiyi taşıma zorunluluğundan kaçmak, öğrenme tembelliği gibi olumsuzlukları yaşamsal bir yapı haline getirip altında ezilen insanların yaptıkları öyle şeyler var ki, akıl-mantık alır gibi değil. Durum böyle olunca; ülkede iyi, masum, haklı, bilgili, küçük, savunmasız, saf, temiz vb.. gibi olmak diğerlerinin enkazının altında kalmaktan kaçınamamayı getirebiliyor.
Olay şu:
Sıla Bebek.. 
Tekirdağ’da öz annesinden şiddet gören, üvey babası ve komşuları tarafından tecavüzü sonucu, iç organları parçalanan, darp edilen ve beyin kanaması geçiren 2 yaşındaki Sıla bebek yaşamını yitirdi...
İşte sözün bittiği yer!..
---


GÜZELLİK GÖRECELİ, LİNÇ KÜLTÜRÜ KÜLTÜRSÜZLÜKTÜR

(11 Eylül 2024, Çarşamba)
Yaşamda her şey zıddı ile var olabilmektedir. İyi-kötü, güzel-çirkin vd.
Birine iyi gelen diğerine iyi gelmeyebilir. Normal koşullar çerçevesinde herkesin eleştiri ve beğenme-beğenmeme hakkı vardır. Herkese açık sanal (sosyal) medyada kişiler elindeki cihazdan niteliksiz hatta birçoğu da gereksiz iletiler yazıp paylaşabiliyorlar. Buna bir de günümüz karanlık eller mesleği "trollük" eklenince, hem yapay ülke gündemi oluşturulabiliyor hem de düşünceler veya/ya da kişiler linç edilebiliyor. 
Önce olayları iyi analiz ederek mantıklı değerlendirme yapabilmek gerekiyor. 
Olay şu:
"Miss Turkey 2024"ün birinci kraliçesi seçilen 24 yaşındaki İdil BİLGEN 1.80 boyunda.. Koç Üniversitesi Tıp mezunu. Medyada daha çok beğenmeyenlerin yazdıkları paylaşımlar sonucu gündem oldu. Kimileri; Kiev Büyükelçisi Mustafa Levent BİLGEN’in kızı olmasından, kimi "Çılgın Bediş" dizisinin "Banu"suna benzetmesiyle kimileri de Kemal SUNAL'ın "Şabaniye" filmindeki karakterle eşdeğer görmesiyle linç kültürünün devamlılığına katkıda (!) bulunmuşlardır..
---

ÇOCUĞU BALKONDAN ATABİLMEK

(10 Eylül 2024, Salı)
İnsanlar öğrenip bilinçlendikçe insan olurlar. İşleyiş böyle olmadığı sürece canlı varlıkların bu türünün, hayvanlar gibi güdüleriyle hareket etmeye başlamaları kaçınılmazdır. Bilgisel donanım bu anlamda önemlidir. Bilgi sayesinde kişi kendini ve yaşamını sıradanlıktan kurtaracağı için anlamsız şeyler yapmayacak, mantıklı düşünecek, mental ve analitik çözümlemeler yapabilecektir.
Olay şu:
Ordu'nun Korgan ilçesinde bir kadın, 2 yaşındaki üvey torununu balkondan aşağıya attı. Gözaltına alınan kadın tutuklandı.
---

TOPRAĞINI SAVUNMAK

(10 Eylül 2024, Salı)
Son 20 küsur yılda köylüye yaşatılanlar oldukça dramatik. Toprağını savunmak zorunda bırakılması ayrı bir trajedi. Yapacak başka bir alternatifi de yok. Geçmişini bugününü ve geleceğini savunmak zorunda. 
Olay şu:
Trabzon'daki altın madeni projesine karşı tepki gösteren yurttaşlar: "Bize burası atadan kalma. Gece de olsa gündüz de olsa biz buranın bekçisiyiz"... "63 yaşındayım, Atatürk'ün askeriyim, her şey doğa için!"
---


ATATÜRK ANITINA SALDIRANA SALDIRI

(10 Eylül 2024, Salı)
Konu ne olursa olsun, şu gelişmemişliğin simgesi durumunda kalan, kültürsüzlüğün içinde barınan 'linç kültürü' değişmiyor ne yazık ki. 
En kötü yanı da, şiddet şiddeti doğuruyor.. Sonuçta kültürsüzlük yaşamaya devam ederken insanlar ayrıştırılıyor ve yeni linçlere hazır halde bir yaşam sürebiliyorlar. Bunun en iyi örneklerini, söz konusu görüntüleri paylaşanların mesajlarında görebilirsiniz.
Olay şu:
Kırklareli'de Atatürk heykeline saldıran bir kadına çevrede bulunan birkaç erkek saldırarak müdahalede bulunuyorlar. Saldırganı yakalayıp güvenlik güçlerine teslim etmek varken, orada şiddet uygulayarak ceza vermeye kalkışmak, hukuk ve adaleti de yok saymak demektir. Değerleri korumak önemlidir fakat adalete güvenmek de çok önemlidir. Kadının psikolojik sorunları, bunalımlı iç yapısının olup olmadığını o an bilebilir misiniz!  
---

ÇIĞLIK... MAGAZİNE MALZEME

(09 Eylül 2024, Pazartesi)
Çok da dikkate alınmaması gereken bir olay. İleride bakıldığında 'geçmişte bu anlamsızlıkları da  topluma sundular' diyebilmek için burada bulunması gereken bir örnek. Bir de dikkat edilmesi gereken konu, bu basitlikleri görenlerin her yerde kullanmaması gereken kelimeler var, örneğin: kepaze, densiz, saygısız, soytarı.. gibi.
Olay şu:
Bir tv'deki programda, ülkede yapay gündem olarak 1. sıraya taşınan bir konu üzerine konuşan kişiler var görüntüde yanyana. Bir küçük kız çocuğu Diyarbakır'ın bir köyünde kaybolduktan günler sonra öldürülmüş olarak bulunuyor. Bu da ülke gündemini günlerce oyalıyor.  
Bu personalar ölen çocuk için ekrandan "1-2-3" diye sayıp hep beraber çığlık atıyorlar.. 
Bunu niye yaptıkları anlaşılamadı.
---

DÜŞÜK DÜZEY BİRİKİMİ

(09 Eylül 2024, Pazartesi)
İspanya: 
Bu kişi yetiştiği coğrafyanın yetersiz kültürü ile gelişmiş bir ülkeye göçmüş ancak kendine daha düzeyli yaşam alanı oluşturamamış. Dağarcığında var olan düşük düzey birikimini, şiddet tohumlarıyla beslediği için gittiği yerde daha da etkilenerek psikolojik bunalıma girmekten kaçamamıştır.
Olay şu: 
Barcelona metrosunda bir kadın trenin gelmesini beklerken, bir göçmen tarafından çok fena yumruklandı!
---

HAFTANIN FOTOĞRAF ÇİZGİLERİ ARŞİVİ: 

Sitemizde yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
 Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.
Daha yeni Daha eski