Herhangi bir ülkenin karikatürcüsü başka bir ülkede mizah dergisi yayınlayabilir mi acep? Bizim Yakup KARAHAN Sivas'tan Amsterdam'a göç edip Hollanda'da karikatür dergisi yayınlıyor. Ayrıca Almanya, Fransa, Amerika, İngiltere gibi dünya karikatürünün kurtlar sofrasında Türk karikatürcüleri çorbaya kaşık çalıyorlar.
Gürbüz Doğan EKŞİOĞLU Newyorker'da, Kutlukhan PERKER Newyork Times'de karikatür çiziyorlar. Selçuk DEMİREL, Le Monde dahil Fransız basınının baştacı. Uluslararası müzelerde ve albümlerde Turhan SELÇUK, Semih BALCIOĞLU gibi birçok çizerimiz baş köşelerde... (Üstelik dünya 3.'sü futbol takımımızdan 20 yıl önce!..)
Oğuz ARAL (Karikatürcü, (1936 - 26 Temmuz 2004) |
"Kurtuluş bir devrimdi. İlk kez Osmanlı Devleti Ordusu'nun yerine genç subayların ve halkın elbirliğiyle yeni bir ordu kurulmuştu.
Bu halk hareketi, sadece savaşta değil, siyasi ve sosyal devrimlerini de sürdürdü.
Ama en çarpıcı devrim, Cumhuriyet'in sanat devriminde oldu. Okur yazar yüzde 5'ten yüzde 80'lere ulaştı. Okuruyla yeşeren Türk edebiyatı, dünya edebiyatında da yer etmeye başladı. Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Orhan PAMUK gibi birçok şair ve yazarımız dünyaca nam saldı.
Sancılı politik tepişmelere rağmen onlar Cumhuriyet çocuğuydular.
Şehzadebaşı'nda kanto ve gözyaşılı dram temaşası ve de Osmanlı'nın son günlerinin Darülbedayi Tiyatrosu bir avuç İstanbul seçkinlerine temsil sunardı.
En sevilen piyes bile 3-5 gece oynardı.
Bugün devlet, belediye, özel ve amatör tiyatrolar yurdun dört yerinde oyun oynuyorlar.
Hatta, okullarda, cezaevlerinde bile tiyatro turnelerinde sefere çıkıyorlar.
Sadece, devletin altı tane konservatuarı oyuncu yetiştiriyor.
Müzik, opera, bale, resim heykel, sinema sanatları 80 yıl önce bozkırdan başlayan ve bugüne evrensel değerlere varabilen birer devrim değiller miydi?
Davul-zurnadan senfoni orkestralarına, saray sazende ve hanendelerinden Devlet Türk Musikisi konservatuarlarına ve TRT'nin Halk Müziği Orkestra-korolarına, kanto söyleyip göğüs titreten kantocudan Devlet Opera ve Balesi'ne kadar ne kadar zaman geçti?..
Uygarlığın 4000 yıllık tarihindeki bir göz kırpma zamanı sayılan 80 yılın sanat devrimini hiç düşündünüz mü, hiç kantara vurdunuz mu?..
Ama en çarpıcı devrim karikatürde oldu.
Nasreddin Hoca'nın Cumhuriyet Torunları
Resmin ve suretin yasak olduğu bir toplumdan dünyanın en büyük karikatür dergilerinin basıldığı, dünyanın en çok ödül kazanan karikatürcülerin toplumuna 80 yılda nasıl dönüştük?
Kembriç, Viyana, Brüksel, Kassel, Hamburg gibi birçok namlı batı üniversitesinde acep hangi ülkenin karikatürcüleri çağırılıp konferans verdi? (Marifetlerimi anlatırken mahcubiyetten vallahi yüzüme al bastı!)
Herhangi bir ülkenin karikatürcüsü başka bir ülkede mizah dergisi yayınlayabilir mi acep?
Bizim Yakup KARAHAN Sivas'tan Amsterdam'a göç edip Hollanda'da karikatür dergisi yayınlıyor.
Ayrıca Almanya, Fransa, Amerika, İngiltere gibi dünya karikatürünün kurtlar sofrasında Türk karikatürcüleri çorbaya kaşık çalıyorlar.
Gürbüz Doğan EKŞİOĞLU Newyorker'da, Kutlukhan PERKER Newyork Times'de karikatür çiziyorlar.
Selçuk DEMİREL, Le Monde dahil Fransız basınının baştacı. Uluslararası müzelerde ve albümlerde Turhan SELÇUK, Semih BALCIOĞLU gibi birçok çizerimiz baş köşelerde... (Üstelik dünya 3.'sü futbol takımımızdan 20 yıl önce!..)
Osmanlı CEM'den Cumhuriyet'in Cemal Nadir'ine
İngiltere'nin karikatür tarihi neredeyse bin yıla dayanırken, Türk karikatürü yüz yılı yeni bitirdi.
Ermeni klişe ustalarımız Tanzimat coşkusuyla ve Fransız karikatürcülerinin yakıştırmalarıyla ilk karikatürlerimizi yayınladılar
Sonra ilk karikatürcümüz sayılan Cemil CEM, "Kalem" dergisinde çizmeye başladı.
Salah CİMCOZ'un "Kalem" dergisi, seçkinlere yönelik bir salon dergisiydi. Derginin yarısı Osmanlıca, yarısı Fransızca yayınlanırdı.
CEM de zaten çizgiyi Fransa'da öğrenmişti. Bu dergiler, doğal olarak karikatürde bir seçkin sanatıydı. Bir cumhuriyet çizeri olan Cemal Nadir seçkin karikatürü bir halk sanatına dönüştürdü.
Karikatür salonlardan sokağa çıktı
Zaten, Cemal Nadir (GÜLER) Bursa'da tabelacı olan bir halk çocuğuydu.
Sıradan halkın sorunlarını, yaşamlarını, ilişkilerini, kılık kıyafetlerini çizdi. Karikatür de bir halk sanatı oldu.
Cemal Nadir ustadan sonra Turhan SELÇUK, Semih BALCIOĞLU, Altan ERBULAK, Ali Ulvi (ERSOY), Ferruh DOĞAN, Nehar TÜBLEK gibi karikatürcüler ve "Gırgır" kuşağı olan çizerlerinin hepsi halkın yaşamını ve sorunlarını yazıp çizdiler.
Hepsi de birer Cumhuriyet çocuğudur.
Cumhuriyet'in en önemli devrimi, sanata halka yaymaktı. Onlar da görevlerini sevinçle yaptılar.
80 yıl içinde yaratılan bunca mucizelere halâ mırın kırın eden varsa, "nimet çarpar" sözü gibi adamı Cumhuriyet çarpar!
Oğuz ARAL
28 Ekim 2003
Vikipedi / Oğuz ARAL
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.