Trabzon'da çalıştığım bir dergide birçok işi bir arada yapıyordum.. Aboneler, sayfa düzeni, haber takibi, matbaa aşaması çalışmaları yerinde takip, postalama vb.. Bir gün haber için, denizle iç içe olan o çok ünlü balıkçı mahallesine gittik. Faroz Mahallesi.. Yıl 1996..
Birçok gelişmiş ya da gelişmemiş; az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de dahil, ülkemizde gündem süper hızlı değişimler gösteriyor. Halkın çoğunluğunun ana gündem maddesi çoğu kez manipüle edilerek, bu yöntemi kullananların yararına olabilecek daha önemsiz konular genel gündem haline getirilebiliyor.
Gündemimizin aynı gün içinde birçok kez değiştiğini düşünürsek, yaşanan güncel olaylarla ilgili sanal platformlarda da yazılıp çizilenler o derece yoğun ve zengin oluyor. Özellikle Twitter bu konuda en önde. Pek çok konuda birçok şeyi herkes anında yazarak kitlelerle buluşturabildiği için her düşünceden insanın yazdıklarını da bir arada görebilmek mümkün.
"Balıklar" - (21.04.2004) (Taslak İllüstrasyon: Muammer KTBAŞ) |
Komikli Medya - (8)
Birçok gelişmiş, gelişmemiş; az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere, ülkemizde gündem süper hızlı değişimler gösteriyor. Halkın çoğunluğunun ana gündem maddesi çoğu kez manipüle edilerek; bu yöntemi kullananların yararına olabilecek daha önemsiz konular genel gündem haline getirilebiliyor. Sistemli ve organize yapıldığı sürece psikolojik manipülasyon olarak adlandırılabiliyor. Bu yapılıyor evet ama önemli olan böylesi algıya maruz kalan yığınların kendi gerçeğinden kopmaması, bir parça olsun karşı tarafı etkisizleştirebilir.
Gündemimizin aynı gün içinde birçok kez değiştiğini düşünürsek, yaşanan güncel olaylarla ilgili sanal platformlarda da yazılıp çizilenler o derece yoğun ve zengin oluyor. Özellikle Twitter bu konuda en önde. Pek çok konuda birçok şeyi herkes anında yazarak kitlelerle buluşturabildiği için her düşünceden insanın yazdıklarını da bir arada görebilmek mümkün.
Yazılanlardan ve görsel paylaşımlardan bazıları komik, bazıları esprili bazıları ironik ve bazıları da farkında olmadan komik duruma düşülmüş olduğu için ortaya çeşnili bir mizah potansiyeli çıkıyor.
Çıkış noktasını, ülkede yaşananlar oluşturduğu için. mizah halk-toplum tarafından üretilebiliyor. Bu anlamda "mizahçılara da pek fazla iş düşmemiş oluyor" diyebiliriz.
Bu potansiyel öylesine etkiliyor ve sarıyor ki bizleri, mizah dergileri ve mizahçılar bu işin biraz gerisinde kalıyorlar gibi..
----
Bir market zincirinin 19:90 TL'ya Palamut satacağını duyurmasının ardından, market içinde ucuza balık satın almayı bekleyen müşteriler. |
Balıkçılık nereden nereye..
Trabzon'da çalıştığım bir dergide birçok işi bir arada yapıyordum.. Aboneler, sayfa düzeni, haber takibi, karikatür çizim, matbaa aşaması çalışmaları yerinde takip, postalama vb.. Bir gün haber için, denizle iç içe olan o çok ünlü balıkçı mahallesine gittik. Faroz Mahallesi.. Yıl 1996.. Denizlerimiz balık konusunda SOS vermeye başladığı dönemler.
Amacımız eski ve yaşlı balıkçılarla balıkçılık konusunda röportaj yapmaktı. Bizi çok iyi karşılayan yaşlı ve profesyonel balıkçılarla bir kahvehanede hem çaylarımızı içtik hem de genişçe sohbet ederek notlarımız aldık. O haberimizin notlarından bana kalan, içimi burkan kısa bir açıklamadır. Demişti ki yaşlı balıkçı amcamızın biri,
- "Eskiden biz şurada kıyıda elimizle tutardık Palamut'u.. O kadar bol bulunurdu.. Şimdi motorla kıyıdan o kadar çok uzağa gittiğimiz halde çok az balık tutabiliyoruz."
Üç yanı 4 denizle çevrili bir ülke adına en büyük kayıp, en hazin tablo, yaşlı balıkçı Amca'nın o sözlerinde kendini gösteriyor.
Sanıyorum o yılları takip eden dönemlerde, balık popülasyonunu korumak amaçlı her yıl Nisan ayında başlayıp, 1 Eylül'de sona eren av yasağı uygulamaya konuldu. Bu sürede büyük kayıklar, gırgırlar ve trollere avlanma yasağı getirildi. Ancak zamanından çok önceleri planlama yapılmamış olması, günümüzde alınan önlemlerin yeterince sonuç vermediğini görebiliyoruz. Bunun için balık çeşitlerini satın aldığımız fiyatlara bakmamız yeterli olacaktır.
Üstteki fotoğrafa gelelim..
Gördüğümde, önce komik geldi bana ancak, yukarıda yazdıklarımı anımsattığı için, sebep-sonuç ilişkisinin yaşama yansımış hali beni üzdü. Bugünün trajikomik bu görüntüsü, bir gün balık tamamen tükendiğinde son nostalji belgesi olarak kalacaktır. Umarız olmaz
----
Zam geldi..
Az da olsa, Twitter ve diğer sanal platformların farklı amaçlar için de kullanılmakta olduğuna tanık oluyoruz. Örneğin dolandırıcılık. Her zaman vazgeçilmez yöntemlerden birisidir. Bir de en çok yardım isteyenlere rastlıyorum Twitter'da. Aralarında kaçı gerçekten yardıma muhtaç, kaçı kötü niyetli bilemiyoruz.
Yukarıdaki Tweet'i yazan kullanıcı, tam da #ZamGeldi etiketiyle örtüşen isteğini samimiyetiyle dile getirmiş.
"Arkadaşlar! Durumu iyi olup da bir sigara parası atabilecek var mı?.. Sigarasız kaldım gece gece.."
Bu tiryaki dostumuz o geceyi nasıl geçirdi, krizsiz atlatabildi mi bilemiyoruz. Sigaranın pahalı oluşu, insanlara böylesi Tweet yazdıracak duruma getirebiliyor. Yine; komik gibi gözüken ancak trajikomik günümüz gerçeğinden bir kesit daha.
----
Simitli iPhone ya da iPhone'lu simit..
Bu fotoğrafı da çoğunuz görmüşsünüzdür. Olayı anlatmaya gerek yok. 1 adet simidin ekmek fiyatını geçtiği, 5-6 TL'ya satıldığı bir dönemde artık çay-simit özgürlüğü elinden alınan yığınlar varken; ellerindeki son model cep telefonlarıyla dağıtılan simitleri kapışan insanların aynı ülkede yaşanıyor olması da ayrı bir trajikomik durum.
"Komikli Medya" diye 8. kez çıktık yola fakat gönlümüzce gülemiyoruz. Bu hafta ekonomi ağırlıklı gerçeklerle mizahı araladık. Koşulların ne kadar zor olduğuna bakmaksızın mizahtan kopmadan mizah yapmayı sürdüreceğiz.💖
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.