Şimdi ilk kez uzak bir şehirden ödül kazanmıştım. Yarışma sonuçlarını bildiren yazıda, tören yeri ve saat bilgileri de vardı. İkinci olmuştum ve gidip katılmamak olmazdı. Hem bu sayede karikatürcülerle tanışma şansı yakalayacaktım.
Buraya kadar her şey harika. Tek sorun var: Para.. Valide'ye durumu anlattım. Olumlu baktı. Para konusunu ayarladı. Üzerimde kıyafetim ayakkabı dışında idare ederdi tören için. Hemen ayakkabı işini de hallettik ve ben 4 Haziran 1988'de Trabzon'dan İzmir'e otobüsle hareket ettim.
(Pazar Notları - 17. Bölüm)
Bugün Dünya Çevre Günü.. Pazar Notları'na 1988 yılından bir anı ile başlayayım. Trabzon-İzmir hattında geçen olayda bir ödül töreni maceramdan söz edeceğim
Anadolu'da karikatürle ilgilenmek demek, her şeyi ile problemleri iki kat daha derinden yaşamak demek. 1981'de Trabzon'da, dönemin zor koşulları içinde, bir yandan karikatürle ilgili materyallere ulaşma çabası verirken bir yandan da Türk ve dünya karikatür piyasasını tanımaya çalıştığım yıllar. İlk çizgilerimin gazete ve mizah dergilerinde yayımlandığı günler..
Karikatürcü Fethi DEVELİOĞLU (1953 - 01 Ağustos 2021) ile o günlerdeki mektuplaşmalarımızda, bana karikatür yarışmalarına nasıl katılabileceğim konusunda bilgiler veriyordu. Ne tür kartona çizilir, zarf nasıl korumalı hazırlanır vb..
Yarışmalara katılmaya başlamıştım..
Gayet iyi yararı olmuştu bu bilgiler ve ben karikatür yarışmalarına da katılmaya başlamıştım. Basında çizgilerimin yayımlanışının üzerinden 7 yıl geçmişti..
Yıl 1988. İzmir Kültür Sanat Derneği, "5 Haziran Dünya Çevre Günü" nedeniyle bir karikatür yarışması düzenlemişti. Konusu, "Çevre Sorunları ve Gençlik".
Yarışma sonucunu bildiren yazı |
Katıldığım bu yarışmadan ikincilik ödülü kazandığım, mektupla bildirildi bana. Bu 8. ödülümdü. Bundan önceki 7 ödülümü Trabzon, Samsun ve Erzurum'dan kazanmıştım Trabzon ve Samsun'da bulunduğum için törenlerde hazır bulunmuştum. Erzurum'daki ise, Samsun'da Üniversitede okuduğum dönemdeydi. Üniversiteler arası bu yarışmada ödülümü fakülteme göndermişlerdi.
İlk kez uzak bir şehirden ödül..
Fakat şimdi ilk kez uzak bir şehirden kazanmıştım ödülü. Yarışma sonucunu bildiren yazı, Acele Posta Servisi (APS) ile gönderilmişti. Tören yeri ve saat bilgileri de vardı. İkinci olmuştum. Parasal ödülü yoktu. Yine de katılmamak olmazdı. Hem bu sayede karikatürcülerle tanışma şansı yakalayacaktım. Buraya kadar her şey harika. Tek sorun var: Para.. Valide'ye durumu anlattım. Olumlu baktı. Komşudan yol parasını borç aldı. Ayakkabı dışında üzerimde kıyafetim idare ederdi tören için. Hemen ayakkabı işini de veresiye hallettik ve ben 4 Haziran 1988'de Trabzon'dan İzmir'e otobüsle hareket ettim.
Bugünkü gibi iletişim olanakları olmadığından, törene katılıp katılmayacağımı bildiremedim. Çünkü mektubun ulaşması zaman alacaktı, o kadar zaman yoktu. Yani ben habersizce çıkmıştım yola. Bunun sorun olmayacağını düşündüm. Çünkü yer ve saat belliydi. O anda orada olmam yeterliydi.
Tören başlıyor..
Ertesi sabah 09:30'da İzmir Atatürk Kültür Merkezi'ndeydim. Çok kalabalıktı. Kapıdan girişte şık giyimli görevli genç kızlar karşılıyor konukları. Salonda sadece karikatür değil, çevre ile ilgili bir çok basın, kurum ve kuruluşun ödül töreni yapılacağını öğreniyorum. Görevliler hangi kurum için geldiğimi sorup isim kontrolü yapmak istiyorlar. Yarışmayı düzenleyen derneğin adını veriyorum. Sorun çıkmadan geçiyorum.
Salonda yerimizi alıyoruz. Tören başlıyor. Kısa konuşmalar sonrası ödül dağıtımı başlıyor. Sahnede bir masa üzerinde onlarca ödül plaketi sıralanmış.. Çevre konusunda katkı sunan her kese dağıtılıyor ödüller.. gazeteci uğur DÜNDAR da ödülünü alıyor. Gittikçe azalan plaketler ben de endişe yaratmaya başlıyor. Hem karikatürün adı edilmemiş, ortalıkta karikatürcü yok. Benim geldiğimi bilen de yok.. Rahatsız edici bir durum.
1.500 kilometre yani 20 saat yol kat etmişim, sonuç 'sıfır'..
Bir süre sonra, son plaketler de sahiplerine verildi ve tören sona erdi. 1.500 kilometre yani 20 saat yol kat etmişim, sonuç 'sıfır'.. Düşünün halimi. Kalakaldım. Neyse, salondan çıkıp görevlilere sordum karikatür ödülleri konusunu.. bilgileri olmadığını söylediler. Çevrede başka danışabileceğim kimse de yok. Derneğin telefon numarası bende idi.
Geceyi nerede geçirecektim?..
Çıktım bina dışına.. Ankesörlü telefondan aradım derneği. Yanıt yok. Günlerden Pazar olduğu için kapalı olmalıydı. Durum değerlendirmesi yaptım. Bu şekilde geri dönersem hiç bir sonuç alamadan, zahmete yazık. Madem öyle 'gelmişken ertesi günü bekle ve bizzat yetkililerle görüş' dedim kendi kendime. Tamamdı, kararı vermiştim... de bir sorun vardı.. geceyi nerede geçirecektim? Otele verecek param yoktu.. Bu ne demekti, 'yatacak yerim' yoktu.
Bildiğiniz sokakta kalmıştım yani.. Geceyi geçirmek üzere otogara döndüm. En iyi çözüm orasıydı. Gece yarısına doğru uyku bastırdı.. 20 saatin yorgunluğu da var.. İnsan uyumak istiyor.. Üstelik bir 20 saatlik daha bunun dönüşü var. Baktım otogarın yeşil alanı çimlerinde insanlar uzanmış, yatmış uyuyanlar var.. Hava oldukça da sıcak.. Hiç ikilemde kalmadan hemen yeşil çimenlerin üzerine attım kendimi. Ve uymaya çalıştım.
Derneğin kapısını çaldım..
Pazartesi sabah erkenden yola çıktım yürüyerek. Elimde adres vardı. Sonunda saat 09:00'da Kültür Sanat Derneği'ni buldum, kapısını çaldım. Karşıma, bana gönderilen yazılarda adı geçen çizer Tufan ARKAYIN çıktı. Durumu anlattım. Çok etkilendi. Dışarda kalmak zorunda olmama üzüldü. "Keşke geldiğinden haberimiz olsaydı!.." dedi. Neden törende olmadıklarını ve yapılmadığını sorduğumda ise, dernek başkanı Avukatın şehir dışında olması nedeniyle törenin karikatür bölümü iptal edilmiş olduğundan söz etti ve "Çizerlerin geleceğini de tahmin etmemiştik." dedi. Özür diledi.
"Şimdi ne yapacaksın?" diye sorduğunda, akşama Trabzon'a döneceğimi söyledim. Plaketler de henüz hazır değilmiş. "Biz plaketini sana posta ile göndeririz." dedi. Vedalaştık.
İki hafta sonra ödül adresime ulaşmıştı.
Dünya Çevre Günü'nde, günün anlamına uygun 'doğal ortamda otların üzerinde uyumak da varmış!..' diyerek bir anı sahibi olmuş oldum.
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.