Pazar notlarımı bu hafta kısa notlarla tamamlamaya çalışacağım. Hepimiz zaman zaman farklı konularda mutlaka çeşitli notlar alırız. Bir kenara koyduğumuz, dosyaladığımız, sonradan tekrar yararlanmak için dönüp okuduğumuz notlarımız, yoldaşımızdır bizim. Bu en azından benim için böyle.
Çalışma odasının bir yerinden eski ya da yeni, mutlaka alınmış bir not karşıma çıkar. Bu notlarım; örneğin radyoda konuşmacıları, anlatılanı dinlerken, Youtube'da bilgilendirici videolar izlerken ya da bir film seyrederken önemli bulduğum yakalamaları not ederim. Karalama kağıtlarıma yazdıklarımı bir kenarda biriktiririm. Belli aralıklarla tekrar ele alıp, tematik olarak ayrıştırarak yeniden daha düzenli hale getiririm.
Pazar notlarımı bu hafta kısa notlarla tamamlamaya çalışacağım. Hepimiz zaman zaman farklı konularda mutlaka çeşitli notlar alırız. Bir kenara koyduğumuz, dosyaladığımız, sonradan tekrar yararlanmak için dönüp okuduğumuz notlarımız, yoldaşımızdır bizim. Bu en azından benim için böyle.
Çalışma odasının bir yerinden eski ya da yeni, mutlaka alınmış bir not karşıma çıkar. Bu notlarım; örneğin radyoda konuşmacıları, anlatılanı dinlerken, Youtube'da bilgilendirici videolar izlerken ya da bir film seyrederken önemli bulduğum yakalamaları not ederim. Karalama kağıtlarıma yazdıklarımı bir kenarda biriktiririm. Belli aralıklarla tekrar ele alıp, tematik olarak ayrıştırarak yeniden daha düzenli hale getiririm. Daha daha uzun zaman dilimlerinde ise bir yerden karşıma çıktıklarında ilk kez okuyormuşum gibi okurum. Ancak yüzde 90'dan fazlasını da anımsarım. Neden not aldığım gelir aklıma.. Bir anlamda zihin egzersizi!..
Şimdi, farklı tarihlerde aldığım notlarımdan bazılarını sizlerle paylaşarak, bilginin çoğaltılmasına katkıda bulunmuş olalım.
İlk notlarımız çizim üzerine..
Buz Yeli
- Youtube'da "Buz Yeli" isimli hesapta az da olsa basit çizimlerin anlatıldığı videoları izleyebilirsiniz.
Youtube Çocuk TV
- Bir diğer Youtube çizim hesabı Karikatürcü Nuhsal IŞIN'ın "Youtube Çocuk Tv" sayfası. Sayfada, emek verilmiş çizgi öykü ile kısa filmler mevcut.
Kolay Çizimler
- Bu web sayfasında yine çok basitçe çizimlerin nasıl yapılacağı anlatılmış "Kolay Çizimler" başlıklı bu galeriyi ziyaret eden çocukların çok eğleneceğini tahmin ediyorum.
İnsan Figürü Çizimi
- Bir diğer çizim web sayfası "İnsan Figürü Çizimi" başlığını taşıyor. Resim ve karikatür sanatının temelini oluşturan anatomi üzerine çizimler, kısa açıklamalarla örnek verilerek anlatılmış.
10 Marifet
- Bir de, ilgi alanınıza girebilecek hobilerle ilgili bir web sitesi var sırada. Sayfada, tüm aile bireylerine hitap eden bir çok şey var. Örneğin takı tasarım, dekoratif boyama, keçe, dantel/nakış, geri dönüşüm, kolaj, yarışma vb..
Sitede mizahi küçük bir sayfa var..
Gelelim ilgimi çeken kişilere-kişiliklere...
Rosenberg'ler
- İlki ROSENBERG'ler.. Sovyetler Birliği adına casusluk yapmakla ve atom bombası sırlarını paylaşmakla yargılandılar. İdam cezası aldılar ve 18 Haziran 1953'te idam edileceklerdi. Ancak ROSENBERG'ler, o günün evlilik yıldönümü olduğunu söyleyerek idamın 1 gün ertelenmesini istediler. Mahkeme kabul etti ve 19 haziran 1953'te ABD'de idam edildiler.
Oysa suçsuzdular. Yıllar sonra gerçekler belgelendi. Atom bombası sırlarına ait çizimler bir karikatürcü tarafından çizilmiş gerçek olmayan çizimlerdi.
Ali Arif ERSEN
- İkinci sıradaki kişiliğimiz 1958 doğumlu bir ressam ve fotoğrafçı Ali Arif ERSEN..
ERSEN, 2004 yılında "kilitli kalma" (Locked-in) sendromuna yakalandı. Boyundan aşağısı felç, sol gözünü, başını oynatabiliyor, biraz mimikler yapabiliyor, konuşmuyor, yatağında yaşıyor, iletişimini bir harf tablosu ve lazer gözlüğüyle yapıyor. Ayrıca her hafta İTÜ Radyosunda "Kış Bahçesi" isimli caz programını hazırlıyor.
Fatih URUNÇ
Fatih URUNÇ (Ressam, 1966-2012) (Foto: Muammer KOTBAŞ, Mart 2011) |
- Üçüncü sırada; 1966 doğumlu ve 2012 yılında yaşama veda eden bir ressam var. Fatih URUNÇ.. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Kendisiyle 2011 yılında tanıştım. Resim çalışmalarını atölyesinde izleme olanağı buldum ve fotoğraflama yaptım.
46 yıllık ilginç yaşamı Ankara-İngiltere-Ankara düzleminde gelişti ve son buldu. Dramatik olan son yılları sağlıksız ortamlarda ve sağlık sorunlarıyla geçti. İç dünyasını ve yaşamını yansıttığı resimlerini ara vermeden üretti. Kendisiyle ve sanatı ile ilgili Ressam Harun ANTAKYALI şunları söylüyor:
"Fatih URUNÇ, eline geçen her şeyi boyamaktan çekinmez. Çalışmalarını ambalaj kağıtlarının arkasında, zımpara kağıtlarında, gazete parçalarında, resim yapmak için üretilmiş daha pahalı kağıtlarda ve tuvallerde görebilirsiniz. Şaşırmamak gerekir.. sanatı ile yaşayan insanın bunları yapması kadar doğal ne olabilir ki!
URUNÇ'un yaşamını değerlendirirken, yaşamını mercek altına almanız gerekir. Çünkü yaşamını incelemediğiniz bir sanatçının sanatını belli okuma yöntemleri ile bir yere kadar okuyabilirsiniz.
Bu yüzden Fatih'in sanatını O'nun yaşamı ile örtüştürmeniz gerekir. Dönemlerine baktığınızda yaşadığı ortam, o günlerdeki ruh hali gözler önündedir. Ve bunlar başka bir okuma gerektirir. Çünkü Fatih URUNÇ, yaşantısını belgeleyen işler koyar ortaya. Gizlisi saklısı yoktur."
Biraz da soru soralım..
İşte buradaki ilk sorum şu: "İlk kelime nasıl ortaya çıktı?"
İncelenen mağara resimleri ile konuşmanın 35 milyon yıl önce ortaya çıktığı düşünülürse ilk kelimenin ne olduğunu bulmak pek de mümkün görünmemekte. Fakat bilim insanlarının bu konu hakkında bazı teorileri var. Bu teoriye göre konuşma, insanın doğadaki sesleri taklit etmesiyle ortaya çıkmıştır.
Yani kedilerin miyavlaması, yaprakların hışırtısı, nehrin şırıltısı vb. seslerin insanlar tarafından tekrarlanması konuşmayı oluşturmuştur.
Demokritos tarafından ileri sürülen bir başka teoride ise konuşmanın insanın doğal yapısı ile ilişkili olduğu ileri sürülmektedir. Bu teoride dilin temeli ilkel insanın duygularını ve coşkusunu anlatmaya işaretlerin yetmemesi sonucunda sesler çıkarmaya başladığı ve bu seslerin gelişerek konuşmayı oluşturduğu ifade edilmektedir.
Araştırılması gereken bir konu..
Aklıma takılan şu soruları da bu andan itibaren birlikte araştıralım isterseniz..
- "İlk alkışı kim-ne zaman yaptı?"
- "İlk ekmeği yemeğin suyuna kim bandırdı?".. ve daha milyarlarca soru.. Mutlaka soralım!
Birkaç tane de kısa bilgi notu ekleyeyim..
- Bilim der ki: "DNA'mızın sadece 1'i bizi insan yapar."..
- Evren 3,7 milyar yaşında..
- 500 milyar yıl sonra yaşam sona erecek..
- 2035 te petrol bitiyor..
- İnsan gözü RGB modunda çalışır. 10mb.. 27FBS.. Cep telefonu kamera özelliği bu değerlerden daha yüksek.. 8K'yı insan gözü algılamıyor..
- En eski sanat eseri 226 bin yıl öncesine ait: Çin'de bulunan bir kaya resmi..
- Mağara duvarına ilk çizim: İspanya’da bulunan en az 64.800 yıllık mağara resimleri, modern insanların Avrupa’ya gelmesinden yaklaşık 20.000 yıl öncesine tarihleniyor; yani Neandertaller tarafından yapılmış.
- İnançlar 2 milyar yıldır, insanlığın varlığından bu yana var. Dinler ise çok daha yakın tarihlerin gelişimi olarak kayıtlarda.
- Aybars Cura (yörük) dünyada 1 ya da 2 tane bulunuyor
İki harika müzik önerisiyle kapatalım bu haftanın notlarını.
Çalışırken, dinlenirken, ya da seyahatte dinlerken sizi mutlu edebilecek melodilere bırakın kendinizi..
- MÜZİK: Ali Haydar TİMİSİ / "Kervan" >
- MÜZİK: Two StepsFrom Hell / "Undying Love"
Dipnot: Uykusuz gecenin sabahında ben, bahçeye gelen güvercinleri yedirdim.. Kedilere yiyecek bıraktım. Biraz uyku.. sonra yeniden masa başı..
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.