(Çölde Balık Olmak).. "Beni Korkutan Şeyler, Beni Hep Cezbetti. Öyle Sanıyorum Ki, Korku Sağlıklı Bir Duygudur" (Fellini)


017- "Yollarda olmalıyım ben. Yollarda olmak rahatlatıyor beni. Yani okulun sıralarında değil bahçesinde olmak güzel. Kitaplar kadar yaşamın kendisinden de öğrenmeliyim yaşamı."
017- "I should be on the road. Being on the road relaxes me. I mean, it's nice to be in the school yard, not in the desks. I should learn about life from life itself as well as from books."

BU BÖLÜMÜN YAZILARI

--> Sessizliğin içinde ve tek başımıza geçirdiğimiz zamanlar bizi dünyadan ayırmaz. Derinlerde olgunlaşır, kederlerimizin mekânında misafir olarak kaldığımız bu sürede daha da tamamlanarak kendimiz oluruz.
(Francıs WELLER, "Kederin Vahşi Kıyısı", Butik Yayıncılık)


 FELLINI: "Akılsız olanlar korkmaz"...

--> "İçimizdeki şeylerin çok değiştiği kanısında değilim. Sonuç olarak üç ya da  dört bin yıl önce insanların kurduğu hayallerin benzerlerini kuruyoruz ve hayat karşısında hep aynı korkuları duyuyoruz. Korkmaktan hoşlanıyorum, ince bir zevke yol açan bir oburluk duygusu bu. Beni korkutan şeyler, beni hep cezbetti. Öyle sanıyorum ki, korku sağlıklı bir duygudur ve hayattan keyif almak için zorunludur. Korkudan kurtulmayı anlamsız ve tehlikeli bir şey olarak kabul ediyorum. Akılsız olanlar korkmaz, çizgi filmlerin Süpermenleri, süper kahramanlar korkmaz. Lisedeki yıllarımda Aşil'e karşı içgüdüsel bir tepki duyuyordum. İnsan doğasına bu kadar ters düşmek ve hiçbir şeyden korkmamak mümkün müdür?" ("Fellini Fellini'yi anlatıyor", s-10)

018- "Mademki neslinizin devamından yanasınız; yaşanabilir yapın dünyayı, çocuklarınız için.. Onlar da kendi çocukları için.." 
018- "Since you are in favor of the continuation of your generation; make the world livable for your children... And they for their children..."


FELLINI'den ideolojik inançlara bakış...

--> İdeolojik inançlar da amaç peşinde koşma davranışının bir başka örneğidir. Kendimizi belli bir ideoloji ile özdeşleştirdikten sonra, onun kahramanlarına göre 'Büyümeye' ve kendimizi biçimlendirmeye başlarız. Böyle durumlarda çoğu kez kendi sağduyumuza ve deneyimlerimize karşı çıkarız. Çoğu kez, gördüğümüzü ve  duyduğumuzu algılayamaz hale geliriz. Giderek kendimizi hem fiziki görünüş hem de zihni paradigma bakımından o ideolojinin imajına göre yoğurur, kalıba dökeriz. Sonunda öyle bir noktaya geliriz ki, ideoloji yaşamın kendisinden bile daha önemli olur. Din de tarih boyunca buna benzer bir rol oynamıştır. 
("Fellini Fellini'yi anlatıyor", s-174)
---


Oruç ARIOBA, "De Ki İşte!"

- 33/ Yaşamda kimse paylaşmayacak-paylaşamayacak-senin tutkularını: onları hep, yaşayıp unutacaksın.
                                              yalnız yaşayacaksın;
                                              yalnız yaşayacaksın... s-67

- 32/ (...) Yaşamda en çok yakınlaşma isteği duyacağın kişiler, senden uzaklaşma gereksinimini en çok duyan kişiler olacaktır. s-67

- 41/ (…) Yaşamın sürekli yapacağın hatalardan-ve sürekli, bu hataları, düzeltme çabalarından oluşacak.
                    - Bu da, hep, böyle, sürüp gidecek... s74

- 48/ (...) Yaşamak, sevinçli acılar çekmek
                Hüzünlü neş'eler yaşamaktır. (...) s-79

- 60/ (...) Yaşamın ancak ölümünden sonra 'belli' olacak
                - Yani, hiç belli olmayacak. (...) s-89

- 62/ (...) Yaşam, yazarı da, sahneye koyanı da, baş oyuncusu da sen olan; ama senin yalnızca seyircisi olduğun bir oyundur. (...) s-91 

- 66/ (...) Yaşamında birşey patlasa, etkisi nereye kadar  varabilir ki- Ancak yaşam alanın içinde yayılabilir titreşimleri: 'dışarı' çıkamaz ki... (...) s-95
(Oruç ARIOBA, "De Ki İşte!", Metis Yayınları)
---

019- "Çalışanlar; Cumartesi-Pazar’ı severler, dinlenecekleri için. İşsizler de Cumartesi-Pazar’ı severler, çalışanlarla ‘eşit olacakları için!"
019- "Employees love Saturday and Sunday because they will rest. Unemployed people also love Saturday and Sunday because they will be 'equal' with employees!"


--> "Grup  fotoğrafları çektirmek zevktir. Bir düğün bir nişan töreni veya piknikten saklayacağınız en iyi anılardan biri muhakkakki böyle bir fotoğraftır. Güzel fotoğrafı elimize alır almaz neye bakarız, tabi kendimize. Eğer biraz tesadüfen  fotojenik, güzel, genç, şık çıkmamışsak, yanımızdakiler nasıl çıkarsa çıksın, resim iyi çekilmemiş demektir.

İnsanın kendini düşünmesi en basit düşüncedir derler, çünkü kolaydır. CARHEGIE, "Çin'de milyonlarca insanın açlıktan ölmesi, bizi, ağrıyan bir çürük dişimiz kadar ilgilendirmez," diyor.  (??)


D O Ğ A

"Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz.
Nehirler kendi suyunu içemez..
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez..
Güneş kendisi için ısıtmaz..
Ay kendisi için parlamaz..
Çiçekler kendileri için kokmaz..
Toprak kendisi için doğurmaz..
Rüzgar kendisi için esmez..
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz.."

Yani; doğanın anayasasında ilk madde şudur: Her şey birbiri için yaşar. 
"Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.

020- "Şu anki gelişmişlik içinde kim bilir hangi keşfedemediklerimizin ilkellikleriyle yaşıyoruz."
020- "Within our current development, who knows what primitive things we have yet to discover."



Çölde Balık Olmak - ARŞİV:

Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
 Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.  
Daha yeni Daha eski