"Tarihten günümüze kadar ulaşan kültür ürünleri arasında yer alan ağaç işçiliğinin geleneksel sanatlarımız arasında önemi çok büyük bir yer kaplamaktadır. Türkler sanat yapıtlarında ahşabı en ince detaylı şekliyle kullanmışlardır. Orta Asya Kurganlar-da özellikle Pazırık’ta yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan bulgularda ağaç işi buluntuların yanı sıra at eğeri, koşum takımlarında kullanılan ağaç parçaları bulunmuştur." (Kaynak: aksaray.ktb.org.tr)
Olivier DUHAMEL - (Yeni Zelanda) |
-----
"Oyma, ahşap malzeme üzerine yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle istenmeyen yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır. Bu sanatla iştigal edenlere "hakkak" denir." (Kaynak: tr.wikipedia.org)
"Aynı topraklarda farklı zamanlarda yaşayan insan grupları, beslenmeye karşı kazandıkları estetik değerleri ve deneyimleri harmanlayarak gelecek nesillere aktarmaktadır.
Bu estetik değer ve deneyimler gelenek, görenek, davranış, hukuk, sanat, teknik, zanaat gibi ürünlerden oluşan kültürün bütününü oluşturur.* Karakterle örtülü organik bir varlık, doğan, gelişen, gelişen tam bir vicdandır. ölür ve sanatçı da bu vicdanın taşıyıcısıdır." (Kaynak: tez.yok.gov.tr)
Max LEIVA - (Guatemala) |
-----
"Anadolu kültürü Paganizm, Hıristiyanlık ve İslam'ın etkisiyle çeşitlilik göstermektedir. Başlangıçta olgun örneklerini görürken, daha sonra Hıristiyanlık dönemine ait şematik çalışmaları görüyoruz." (Kaynak: tez.yok.gov.tr)
"İslam döneminde figürde soyutlama, süsleme, çiçek ve geometrik motiflerle yorumlanma önem kazanmıştır. Araştırmaya konu olan ahşabın sanatsal ve zanaat örneklerine gelince, malzemenin (yani ahşabın) doğası gereği elimizde çok az sayıda olduğunu görüyoruz." (Kaynak: tez.yok.gov.tr)
"Bu (ahşap) örnekler Frigyalılardan kalma birkaç ev eşyası ile Selçuklu, beylik ve Osmanlı dönemlerine ait bazı mimari uygulama ve objelerdir. Özgür fikirli sanatçıların ahşabı özgün sanatsal yorumlarında kullanmaya başlaması ancak Cumhuriyet'in kurulmasından sonra olmuştur." (Kaynak: tez.yok.gov.tr)
"Yüz yıldan az bir sürede Batı dünyasıyla ilişkiler figüratif çalışmaları gündeme getirdi ve daha sonraki yıllarda soyutlamalar ve modern yorumlar gelişti. Bu eserler, doğrudan belirgin olmasa da, teknik, şekil ve sembolik anlam kullanımı açısından Anadolu kültürünün etkilerini kendilerinde taşırlar." (Kaynak: tez.yok.gov.tr)
Mefistofeles ve Margaretta
Bu ilginç ahşap heykel, Hindistan’da bir müzede bulunuyor.
Heykeli ilginç yapan özellik, tek parça olarak önü ve arkasının ayrı ayrı figürle işlenmiş olması. Ancak asıl ilginçliği tamamlayan özellik, heykelin mutlaka büyükçe bir aynanın önünde durmasıyla elde ediliyor.
İşte o zaman izleyici heykele baktığında, küstahça göğsünü kabartmış, salona bakan bir erkek görüyor.
Arkasındaki aynada ise başını hafifçe eğmiş mütevazı bir kadın yansıması görülüyor.
Heykelin teatralliği, arkasına bir ayna konduğunda tamamen ortaya çıkıyor ve erkek figürün arkasında bir kadın figürü görünüyor.
Kadın, erkek figüre bakmaya cesaret edemiyor ve yere bakıyor. Bu iki zıt karakterin ismi Mefistofeles ve Margaretta.
1808 yılında yayınlanan Faust, iyi ve kötünün klasik bir savaşıdır.
Geniş bıyığı ve şeytani sırıtışıyla heykeldeki erkek figür açıkça Mefistofeles’tir (daha yaygın olarak şeytan diye bilinir). Kanı üzerine bir anlaşma yapan Faust bu anlaşmayı aslında şeytanla yapmıştır.
Margaretta olarak da bilinen Gretchen’e aşık olduğunda ise bu anlaşma cinayet ve ebedi lanetlenme gibi çok vahim şeylerle sonuçlanacaktır.
Hindistan Haydarabad’daki Salar Jung Müzesi’nde yer alan bu özel heykel, sanatçının hikâyeyi etkili ve adeta yaşatarak aktarabilme yeteneği açısından büyüleyicidir.
19. yüzyılda adı bilinmeyen bir Fransız sanatçı tarafından bir Çınar kütüğünden ortaya konmuş bu eserdeki iki figür, Faust’ta da işlendiği gibi insanlığın iki kutuplu doğasının bir sentezidir.
Bir tarafta sadece ukala bakışıyla bile korku yaratan kötü Mefistofeles var. Diğer tarafta ise şeytana bakmayı reddeden Gretchen..
-----
Peter DEMETZ
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından hazırlanmıştır.