Görmek - Çizmek

Görmek - Çizmek


Sanatta Yaratıcı Bir Süreç; Çizmek

Süreç ve Ürün

Çizmek, bir yüzeye, grafik olarak bir şeyin benzerini temsil eden izler bırakmaktır. Bu imgeleri aktarma süreci, basit olduğu denli güçlü bir insani görsel ifadelendirme eylemidir. Kökleriyle görebilme yetimize sıkı sıkıya bağlı olmasına karşın, çizim hiçbir zaman gördüğümüz gerçekliği yeniden üretemez; yalnızca dış gerçekliğe ilişkin algılarımızı ve imgelemimizdeki içsel imgeleri görülür kılar. Çizim yapma sürecinde, deneyimlerimize koşut ayrı bir gerçeklik yaratırız. Bu türden grafik simgeler, gözlemlerimizi kaydetmek, gözümüzde canlandırdıklarımıza biçim vermek, düşünce ve görüşlerimizi iletmek için başvurduğumuz yaşamsal birer araçtır.


Çizim Süreci

Her türlü çizimin özünde, imgeleri görme, gözünde canlandırabilme ve ifade etmeye ilişkin etkileşimli bir süreç vardır. Gördüğümüz imgeler dünyayı keşfetmemize, gözümüzde canlandırdıklarımız görsel olarak düşünebilmemize ve gördüklerimizi kavramamıza, çizdiklerimiz ise düşünce ve algılarımızı ve iletişim kurmamıza olanak verir.

Görmek

Görme yetimiz, dış dünyayla ilişki kurmamızı sağlayan en önemli duyusal kanaldır. Görme, bizim en uzaklara erişebilen, günlük etkinliklerimizi gerçekleştirirken en çok güvendiğimiz, en gelişmiş duyumuzdur. Dahası, görme yetimiz bize algılarımızın ve nihayet çizmek istediklerimizin hammaddesini de sağlar.

(Taslak İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ, 2009)
(Çini mürekkebi, kalem kuru boya)
©   Copyright, KotbasArtColors


Gözünde Canlandırmak

Göze ulaşan görsel bilgiler, zihnin bir yapı ve anlam bulmak için sürdürdüğü etkin arayış sırasında işlenir, yönlendirilir ve süzgeçten geçirilir. Göz önüne getirdiğimiz imgeleri, imgelem yaratır; çizmeye yeltendiklerimiz de bunlardır. Dolayısıyla çizmek, bir el becerisinden öte bir şeydir; yalnızca görebilme değil, imgeleri yeniden gözümüzde canlandırabilme yetimize de dayanan görsel bir düşünce sürecidir.

İfade Etmek

Çizerken, bir yüzey üzerine işaretler koyarak, gördüğümüz dışsal gerçekliğe ilişkin algılarımız ve anlayışımızla, imgelemimizdeki içsel imgeyi grafik olarak ifade etmeye çalışırız. Bu nedenle çizmek yaşama ilişkin bir ifade biçimi olduğu kadar, gördüklerimiz ve gözümüzde canlandırdıklarımız karşısında doğal bir tepkidir. Çizmek, göze hitaben ayrı bir imgeler dünyası yaratır.


Çizilmiş bir imge, görsel dünyamızın bir parçası haline gelir. İfade etme ve iletide bulunma gücü, imgenin, bildiklerimiz ve kavradıklarımızla olan grafik benzerliğini görebilme yeteneğimize bağlıdır. İletideki mesajın açıklığı ve anlamının taşıdığı önem, bizim imgeyi derinlemesine inceleyebilme, vuruşlarını okuyabilme, oluşturdukları örge ve ilişkileri ayırt edebilme yeteneğimize bağlıdır.

Görmek

Görme eylemi, devingen ve yaratıcı bir süreçtir. Görsel dünyamızı oluşturan hareketli, değişken imgelerin üç boyutlu, dengeli bir algısını gerçekleştirme yetisine sahiptir. İmgelerin hızlı ve gelişkin bir biçimde işlenmesi, gözümüzün –ya doğrudan kaynağından veya aydınlatılmış bir yüzeyden yansıyarak gelen- görülebilir bir ışık biçimini alan enerji girdisiyle karşılaşması ile başlar.

(Taslak İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ, 27 Mayıs 2012)
(Dijital çizim)
©   Copyright, KotbasArtColors


Göz optiği, gelen ışınların, beyin uzantısı olan sinir hücreleri topluluğu olan retina üzerinde baş aşağı duran bir imgesini oluşturur. Işığa hassas olan bu hücreler, ışıksal yeğinliğe ilişkin, nokta be nokta, bir değerlendirme sağlarlar. Bu girdi, retinada bulunan başka sinir hücreleri tarafından işlenir ve görme sinirleri yoluyla beynin görsel korteksine ulaşır. Burada hücreler, görsel girdinin özgül niteliklerini ayıklayarak ortaya çıkarır; kenarlarının konumu ve yönü, hareketi, boyutları ve rengi gibi.

Retinanın yalnızca küçük bir bölüm ince ayrıntıları ayırt edebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle gözlerimiz, bir cismi bütünüyle görebilmek için, cismi ve çevresini sürekli olarak taramak zorundadırlar. Bir şeye baktığımız zaman gerçekte gördüğümüz, retina üzerinde oluşan birbirleriyle bağlantılı imgelerin hızla peş peşe sıralanmasıyla yapılanmıştır. Görsel sistemimizin işlevi, görsel bir uyarının fiziksel özelliklerini edilgen ve mekanik olarak kaydetmekle sınırlı değildir. Işıktan gelen duyusal izlenimleri etkin olarak anlamlı biçimlere dönüştürür. Görsel algılamayı yaratır. (Kaynak: sanateviEkim 31st, 2009)

Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.

Art Colors

Sanatın renklerine dair..

Yorum Gönder

İlginize teşekkür ederiz!

Daha yeni Daha eski