Tanınan Amerikan mizah yazarı Mark TWAIN trende seyahat ederken karşısında oturan yolcunun bir kitabını okumakta olduğunu gördü. Adam kitabı bitirince konuşmaya başladılar. TWAIN yol arkadaşının kendisini tanımadığını anlayınca sözü kitaba getirip sordu: - "Biraz
Japonya'da "Ay Işığını Seyretme Toplantısı" diye bir toplantı vardır. Sizi ona davet ederler, fakat orada hiç konuşulmaz, güzel ve keyifli bir çevrede oturur, Ay'ın doğmasını seyreder ve bundan keyif almayı öğrenirsiniz.
Japonlar doğaya karşı olan hayranlıklarında bizim anlayamayacağımız kadar ileri giderler. Kışın ilk yağan karını seyretmek ve kutlamak için toplantılar yaparlar. Karın birden çevreyi nasıl değiştirdiğinin, bütün çizgileri nasıl yumuşattığının, ışıkla gölge arasındaki farkları nasıl ortadan kaldırdığının keyfini tadarlar.
(Taslak İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ - 03.04.2000) |
Kısa Dokunuşlar
Tanınan Amerikan mizah yazarı Mark TWAIN trende seyahat ederken karşısında oturan yolcunun bir kitabını okumakta olduğunu gördü.
Adam kitabı bitirince konuşmaya başladılar. TWAIN yol arkadaşının kendisini tanımadığını anlayınca sözü kitaba getirip sordu:
- "Biraz evvel bir kitap okuyordunuz. Nasıl, güzel bir şey miydi?.."
Adam bir müddet durakladı, sonra;
- "Okumamış olmak için 100 Dolar verirdim." diye karşılık verdi.
Mark TWAIN fena halde bozulmuştu. Böyle bir cevap beklemiyordu. Dayanamayıp sordu;
- "Niye? Çok mu kötü?"
Adam;
- "Hayır!" dedi. "Bilakis, ilk defa okuyacak birinin yerinde yeniden olmak isterdim."
-----
Duyuların Sevinci
Japonya'da "Ay Işığını Seyretme Toplantısı" diye bir toplantı vardır. Sizi ona davet ederler, fakat orada hiç konuşulmaz, güzel ve keyifli bir çevrede oturur, Ay'ın doğmasını seyreder ve bundan keyif almayı öğrenirsiniz.
Japonlar doğaya karşı olan hayranlıklarında bizim anlayamayacağımız kadar ileri giderler.
Kışın ilk yağan karını seyretmek ve kutlamak için toplantılar yaparlar. Karın birden çevreyi nasıl değiştirdiğinin, bütün çizgileri nasıl yumuşattığının, ışıkla gölge arasındaki farkları nasıl ortadan kaldırdığının keyfini tadarlar.
Japonlar güzel bir yaz gecesi kırlara dinlemeye giderler, evet dinlemeye, ne biliyor musunuz? Böceklerin müziğini ve orada saatlerce sessiz kalırlar.
Beni bir gün birçok kibar hanımların mangal gibi bir şeyin etrafında oturdukları bir toplantıya çağırmışlardı. Mangal kömürü yanarken içine değişik birçok odun parçacıklarını atıyorlar, biraz yanıncaya kadar içinde bırakıyorlar, sonra duman çıkaran bu odun parçalarını özel bir tepsi içinde sıra ile herkes koklasın diye gezdiriyorlardı. İnsan ilk defa orada şeftali, kiraz, çam, pelesenk ve daha başka odunların müzik notaları gibi birbirinden ayrı koku nüansları olabileceğinin farkına varıyorlar.
(Santha Rama ROU)------
Bir Yazar Zaman İçin Diyor Ki;
1- Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır.
2- 'Vakit öldürmek', intihar etmek demektir.
3- Çalışmaya zaman ayırın, başarının bedeli budur.
4- Düşünmeye zaman ayırın, iktidarın kaynağı budur.
5- Eğlenmeye zaman ayırın, sağduyunun kaynaklarından biri budur.
6- Etrafınızdakilere nazik davranmaya zaman ayırın, mutluluğa giden yol budur.
7- Hayal kurmaya zaman ayırın, dünyanın dertlerini kısa bir zaman unutmak için en tatlı çare budur.
8- Etrafınıza bakmaya zaman ayırın, günler insanın egoist olmasına izin vermeyecek kadar kısadır.
9- Gülmeye zaman ayırın, ruhun musikisi budur.
10- Çocuklarla oynamaya zaman ayırın, bu zevklerin en büyüğüdür.
11- Terbiyeli olmaya zaman ayırın, bu cemiyet insanının sembolüdür.
------
Bütün Babalar iyidir..
Günün anlamına uygun bir video..
İyi bir eğitim yöntemi.
Erken yaşta daha çabuk algılamayı ve
gelişmeyi sağlayacak oyun kurgusu..
-----
Kazanan - Kaybeden
- Kazanan her zaman çözümün bir parçasıdır. kaybeden her zaman problemin bir parçasıdır.
- Kazananın her zaman bir programı vardır, kaybedenin her zaman bir özrü vardır..
- Kazanan "uzak ama yolu bilmiyorum" der.. Kaybeden "Yakın ama yolu bilmiyorum" der.
- Kazanan çakılların yanında çimeni görür, kaybeden çimenin yanındaki çakılları görür.
- Kazanan "Zor olabilir, ama mümkün" der, kaybeden "Mümkün ama çok zor" der.
- Kazanan konuşmak yerine yapar, kaybeden yapmak yerine konuşur.
- Kazanan ağlamak yerine çalışır, kaybeden çalışmak yerine ağlar.
- Kazanan beynini çalıştırır, kaybeden çenesini...
------
Anlayışlı
Bir gazeteci Billy WILDER'e, Marlyn MONROE'nun birlikte çalışmak için anlayışlı bir yıldız olup olmadığını sormuştu. WILDER açıklamıştı;
- "Birlikte çalışmam için Kattowitz'deki halam daha anlayışlıdır ama, onu kimse filmde görmek istemiyorki!.."
WILDER 1933 yılında HITLER tarafından Almanya'dan sürülen ve Hollywood'a gelen sinema sanatçılarından birisiydi. Masasında hep, HITLER'in bir fotografını bulundururdu. Nedenini de açıklardı;
- "Vatan özlemi duymamak için!.."
(Billy WILDER, Yönetmen) ("Bazıları Sıcak Sever" filminin de yönetmeni)
Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir.