Pazar Notları.. Susuz Kalmayalım

Pazar Notları.. Susuz Kalmayalım


Üç gün geçti, sular musluklardan her günkü coşkusuyla akmaya devam ediyordu. Valide, suyla işi olduğunda ve  musluğu açtığında suyun kesilmediğini gördükçe "Hani sular kesilecek dedin, kesilmedi?" diye gizli soru yöntemiyle sorguluyordu. Her sorduğunda beklemesini söyledim. Gidişata dair ikinci bir haber almayı bekliyordum aslında.

Bir akşam üzeri çay içmek için söz konusu arkadaşla sohbetteydik. Tam da bu su kesilme konusuna gelmişti söz. Onun bir iş arkadaşı uğradı yanımıza ancak oturmadı. Ayaküstü katıldı sohbete. Bizim arkadaş 
- "Ben bilmiyordum, oysa su deposu iki ayrı depoymuş. Birinde bakım yapılacaksa diğeri devreye giriyor. Onun için kesmediler suları.." dedi. Ve gelişmeleri diğer çalışana aktardı.

Kuyumcu titizliği ile her bir damlayı kaybetmeden değerlendirmek, yaşamımızın en küçük
fakat en önemli ayrıntısını oluşturuyor.


Bulunduğumuz konutların ve çevresinin genel işleri için görev yapan bir dostumuz geçtiğimiz günlerde telefonla arayarak, yararlı bir bilgiyle bizi uyardı. Suların her an kesileceğini, su deposunda bakım ve yenileme yapılmaya başlandığını, bu nedenle boş kaplarımızı doldurmamızı önerdi. 


Hiç zaman kaybetmeden boş kap formunda ne bulduysam suyla doldurdum. İçme suyu gereksinimini hazır sulardan karşılayabiliyoruz nasılsa. Ancak tuvalet için özellikle su stoku  yapmak zorunlu.. Bu gereksinimi çeşmelerden sağlayabilmek olası. Fakat ne yazık ki, bulunduğumuz konutların yerleşim alanında ve çevresinde sokak çeşmesi bulunmamaktaydı. 

(İllüstrasyon: Muammer KOTBAŞ, 2021)

Su stokladık..

Evde bulunan ve marketten alınmış içme sularını; saklama kavanozlarına aktararak, boşa çıkan pet şişelere musluk suyu depoladım. Evin uygun yerleri, irili ufaklı, büyük küçük kaplarda depolanmış sularla doldu. Bizi korkutan ayrıntı, söz konusu bu bakımın kaç gün süreceğini bilmiyor olmamızdı. Görevli kişiyle de daha haberleşmemiştik. 

Üç gün geçti, sular musluklardan her günkü coşkusuyla akmaya devam ediyordu. Valide, suyla işi olduğunda ve  musluğu açtığında suyun kesilmediğini gördükçe "Hani sular kesilecek dedin, kesilmedi?" diye gizli soru yöntemiyle sorguluyordu. Her sorduğunda beklemesini söyledim. Gidişata dair ikinci bir haber almayı bekliyordum aslında. O zaman gereken yapılabilirdi.  Valide de haklıydı çünkü süre uzadıkça su dolu kaplar hareket alanımızdaki özgürlüğümüzü kısıtlıyordu. Arkadaşımızı arayıp sordum. 


"Kesilecek" dedi. Deponun büyük olduğunu, üzerinde büyükçe bir toprak yığını olduğunu, - ki bu toprak çevre komşular tarafından sebze ekimi için bahçe olarak kullanılmış. Oraya dökülen gübre ilaç vs. sızan sular depo betonuna zarar vermeye başlamıştı - dozerin bu toprağı boşalttığını söyledi. Ondan sonra içinde ve dışında işlemlere başlanacağını belirtti.

Etiketi çıkar..
Etiketli şişe, satın alınmış içme suyu. Etiketsiz olanı, musluktan
doldurulmuş ve daha çok diğer alanlarda kullanılabilecek su.
Ayırd etme açısından basit ve etkili bir yöntem.

Gelelim işin aslına..

Aradan 1 hafta geçti sular kesilmemişti. Bir akşam üzeri çay içmek için söz konusu arkadaşla sohbetteydik. Tam da bu su kesilme konusuna gelmişti söz. Onun bir iş arkadaşı uğradı yanımıza ancak oturmadı. Ayaküstü katıldı sohbete. Bizim arkadaş 
- "Ben bilmiyordum, oysa su deposu iki ayrı depoymuş. Birinde bakım yapılacaksa diğeri devreye giriyor. Onun için kesmediler suları.." dedi. Ve gelişmeleri diğer çalışana aktardı.


O da "Niye evlere haber versinlerki?. O deponun suyu, bahçe sulaması için, içme suyu belediyenin dev borularıyla döşenmiş tazyikli su. Onda arıza yok.. Üstelik yüzlerce konut var hepsine telefonla haber mi verilirmiş." Şimdi doğrusunu öğrenmiştik. 

Kısaca durum anlaşılmıştı. Evlerin içme suyu, konutların deposundan bağımsız belediye içme suyu idi. Konuyu çok iyi algılayamamış bir çalışan, suların kesileceğini bizim arkadaşa söyleyince o da bizi uyarmıştı. 
 
Sıra geldi suları ziyan etmeden tüketmeye. Acele etmeden 1 haftada da stok suları kullanarak tüketmiş olduk. Ev temizliğinde paspasta, tuvalette, balkona uzanmış üzüm asmasının dibine dökerek..


Bir damla ile yüz yıkamak..

Suyun dünyamız için öneminin farkındayım. O nedenle uygun şekliyle kullanımı gerçekleştiriyorum. Yıllar önce bir İstanbul gezimde, TRT Trabzon Radyosu'ndan arkadaşımla Ortaköy'de buluşup çay sohbeti yaparken, o dönemde sürmekte olan su kesintilerinden söz etmişti. Su olmayınca her şeyin ne kadar zor olduğuna değinip, sabah kalktığında şişeden eline bir damla su damlatıp, iki gözüne sürdüğünü böylece yüzünü yıkamış saydığını söylemişti. Şaşırmıştım. Gülmüştük de..

Suyun bir damlasının çok önemli olduğu hiç aklımdan çıkmadı. Gelecek yılların savaşlarının su savaşları olacağı söylendi hep. Umarız savaşlar olmaz.. Sudan sebeplerle savaş hiç olmasın. 


Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından üretilmiştir.

Art Colors

Sanatın renklerine dair..

Yorum Gönder

İlginize teşekkür ederiz!

Daha yeni Daha eski