Bir Fotografın Kısa Öyküsü

Siyah palto var üzerimde, bir sandalyeye oturdum, kafama da atkıyı sarık gibi sardım. Oldum mu bir ulu kişi. Gelene geçene elimi öptürüyorum. Herkes elimi öpüyor, hayır duamı alıp gidiyor. İşte o an, güneş toplayan çocuk Ahmet ERKANLI geliverdi yanıma. Elimi öptü, sevgili Muhittin


Bir Fotografın Kısa Öyküsü..

Karikatürcü Akdağ SAYDUT, 26 Mart 2014 tarihinde yaşama veda eden Ahmet ERKANLI'nın 'el öpme' ile ilgili bir fotografının kısa anısını paylaştı. 



11 Mart 2011 tarihinde; Turhan SELÇUK'un ölümünün 1'inci yılı nedeniyle Hacıbektaş'a yolculuk yapmaktaydık. Verdiğimiz bir çay molası sırasında ben de fotoğraf ve video çekimleriyle meşguldüm. İşte aşağıdaki anıya konu olan fotoğrafları da o anda çekmiştim. Şimdi içimizde yoğun bir hüzünle bu fotoğraf ve anıları bir araya getirerek Ahmet'in (ERKANLI) anısını içimizde taze tutmayı da sürdürmüş olacağız.

Anı yazısına konu olan 'el öpme' fotografı..
(Soldan Sağa) Akdağ SAYDUT ile Ahmet ERKANLI
(Hacıbektaş'a giderken molada..11 Mart 2011)
(Fotoğraf: Muammer KOTBAŞ Arşivi)

BİR FOTOĞRAF BİR ANI...

"Hacıbektaş yollarındayız... Aklımda yanlış kalmadıysa Turhan SELÇUK ağabeyin cenazesi için yoldayız... Yolun bir yarısında mola verdik. Herkesin canı sıkılmış. Yorgun yüzler. Ve Hüzün var.
Siyah palto var üzerimde, bir sandalyeye oturdum, kafama da atkıyı sarık gibi sardım. Oldum mu bir ulu kişi. Gelene geçene elimi öptürüyorum. Herkes elimi öpüyor, hayır duamı alıp gidiyor.
İşte o an, güneş toplayan çocuk Ahmet ERKANLI geliverdi yanıma. Elimi öptü, sevgili Muhittin KÖROĞLU o anı böyle saptamış.


Ahmet'in sağlığı giderek bozulmaya başladı sonraları.

Bir ayağını kaybetti. Ahmet direndi. Protez ayak takıldı. Tam alıştım diyordu ki, diğer ayağını kesmek zorunda kaldılar. Ahmet direnmeye devam etti. Çünkü o güneş toplayan yağız tenli delikanlıydı. Umudunu emekten yana bir dünya kurmaktan kesmediği gibi yaşamdan da kesmedi hiç.



Ama Osmanlı'da oyun çoktu! 

Kahpe felek bir insana musallat olmaya gör. Kene gibi yapışmıştı kör kader Ahmet'in yakasına! Onca ameliyat, sarsıntı, ilaç, organ yetmezliği derken Ahmet yavaş yavaş mum gibi eridi gözümüzün önünde... Yürek dayanmaz! Bereket versin kardeşi Cem vardı yanında. Aslan gibi, hiç yalnız bırakmadı onu. Bir keresinde, eve geç kalınca mı ne, Ahmet, Mustafa BİLGİN'e şöyle demiş "Cem beni merak eder..." Cem onu hep merak etti, hiç yanından ayrılmadı. Ahmet üzülmesin diye göz yaşlarını içine akıttı hep, hastanede beklerken!
En son Mustafa BİLGİN ile beraber hastaneye gitmiştik. Yorgundu Ahmet. Neşesi yerinde imiş gibi davranıyordu. Meşhur fıkralarını anlattı yine. Vedalaşırken "Uzatmaları oynuyoruz..." demişti... Çok zorlanıyordu artık.

Sonra kötü haber geldi işte!

Bize kocaman bir güneş, kocaman bir yürek, kocaman bir umut buruk bir gülümseme bırakıp gitti. 
Hepimize yeter..."
(Akdağ SAYDUT)


(Ahmet ERKANLI/Fotograflar, Videolar)
(Ahmet ERKANLI/Haber-CartoonColors)




HACIBEKTAŞ YOLUNDA MOLADAN GÖRÜNTÜLER
(Fotograflar; KotbasArtColors)



Ahmet ERKANLI ve Metin PEKER

Ahmet ERKANLI, 
Akdağ SAYDUT ve Metin PEKER


Muhittin KÖROĞLU;
modeli Ahmet ERKANLI ile
portre fotograf çalışması yaparken.

Arkada Akdağ SAYDUT.

Daha yeni Daha eski