"Biz Beş Kardeştik. Bir Gün Babamız Bizi Topladı..."


(Beğendiklerim...)

Pippa BACCA

"Gelin deyince benim aklıma Pippa BACCA gelir. "Barış gelini".. Bir İtalyan gezgincisi. Yolu Türkiye'de geçen ancak Türkiye'den öte gidemeyen.

Pippa BACCA ve Silvia MORO, 8 Mart 2008 tarihinde beyaz gelinlik giyerek yolculuklarına Milona'dan başlayıp Slovenya, Hırvatistan, Bosna, Bulgaristan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin üzerinden sürdürerek Tel-Aviv'de sonlandıracaklardı. Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı köyü yakınlarında Ballıkayalar mevkiinde Murat KARATAŞ tarafından kaçırılıp tecavüze uğradı ve boğularak öldürüldü."
***


PSİKOLOJİ -  "BİZ BEŞ KARDEŞTİK..."

- "Biz beş kardeştik. Bir gün babamız bizi topladı ve  şöyle dedi: 'Siz beş kardeşsiniz. Annenizle ben de iki, etti yedi. Şimdi basit bir hesap yapalım. 

Herkes yalnız kendi kendini düşünürse, her birimizi bir kişi düşünecek, yani kendisini. Oysa herkes kendinden önce başkasını düşünürse,  her birimizi altı kişi düşünmüş olacak.'" 
(Güngör ÖZYİĞİT, Psikolog, Ruhsal Düğümler ve Çözümler. "Olayların Dili")
***

"Bodrum'da Akşam Üzeri"
(Fotoğraf: Muammer KOTBAŞ)


SUSKUN ERKEK.. 

"Kadının en çok yakındığı tip. Tarihin ilk çağlarından beri kadın konuşan, erkek de susan cins olarak tescillenmiştir. Ve erkeğin en çok, hoş olmayan şeyler söyleyebileceği zaman veya duyguları söz konusu olduğunda sustuğu söylenir. 

Bunun uzun bir geleneği de vardır: 19. yüzyılın en geçerli sözü şuydu: 'Gerçek bir centilmen işin tadını çıkarır ve susar.' 

Dolayısıyla da skandal falan olmaz. Eğer susma normal ölçüyü aşar da hastalık derecesine varırsa 'otizm'den söz etmek gerekir. Çevreyle tüm bağlantı kesilir. Kişi extrem şekilde kendi içine dönmüştür. 


Tarihdeki en ünlü suskun Alman Şairi Friedrich HÖLDERLIN'dir. 1843'de ölen HÖLDERLIN , 30 yıl boyunca Tribungen kentinde tek kişilik suskun bir sürgün hayatı yaşadı."
***

"Can çekişen aşkları da vurmalı,
vurmalı ve
sıradan bir intihar süsü vermeli... 
(Şeker İsmail)
***

(Karikatür: Mehmet KAHRAMAN)


"Yaratıcılık" adlı kitaptan:

- "Bahçıvan, çiftçi, balıkçı, marangoz, sanatçı olman önemli değil. Yarattığın şeye ruhunu koyabiliyor musun? Mesele bu!.."

- "Milyonlarca insan hayatın anlamının keşfedileceği gibi aptalca bir fikre sahip.  Sanki anlam oradaymış gibi. Bir perdeyi çekince karşına çıkacakmış gibi. Bu doğru değil. Anlamı sen yaratacaksın. Sen hayata ne koyarsan onu alırsın. Önce hayata anlam katmak zorundasın."

"Hayata katıl. derinden ve bütünüyle katıl. Katılım için her şeyi riske et. Eğer dansın ne olduğunu bilmek istiyorsan bir dansçıyı izlemeye gitme. dans etmeyi öğren, dansçı ol!.."

(Fotoğraf: Muammer KOTBAŞ)

Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
 Bu içerik Kotbas Art Colors tarafından derlenmiştir. 
Daha yeni Daha eski